"لم أستطع أبداً" - Translation from Arabic to Turkish

    • asla
        
    • hiç
        
    Annemi bir tane alsın diye asla kandıramadım. Open Subtitles لم أستطع أبداً أن أقنع والدتي بأن تحضر لي واحداً
    Ama asla, antika takı koleksiyonumdan vazgeçemedim. Open Subtitles لكن لم أستطع أبداً التخلي عن مجموعة المجوهرات العتيقة الخاصة بي
    O yüzden yarattığım kozmetikleri asla ona veremedim. Open Subtitles لذا أنا لم أستطع أبداً أعطائها المستحضرات التي صنعتها
    hiç bir zaman şaka mı yapıyorsun yoksa ciddi misin anlamıyorum. Open Subtitles أتعلمين لم أستطع أبداً فهم متى تمزحين و متى تكونين جادة
    Sana her zaman söylemek istediğim ama kafam hiç bu kadar güzel olmadığından -en azından pazartesileri- söyleyemediğim bir şeyi söyleyebilir miyim? Open Subtitles هل يمكنني أن أخبرك بشيء لطالما أردت إخبارك به ولكني لم أستطع أبداً لأني لا أدخل بقوة عادة؟
    Gerçi birini sevme fırsatım da hiç olmadı ki. Open Subtitles .لم أستطع أبداً في الحـقـيـقـة ,لـم تسـنـح لي الـفـرصـة لـحـد الـآن
    Hangisinin sana uyduğunu asla bilemeyeceğim. Open Subtitles لم أستطع أبداً معرفة كيف يجري الأمر معكِ
    Buradan asla ayrılamazdım. Open Subtitles لم أستطع أبداً مغادرة هذا المكان
    Bir süreliğine, o kişinin Lana olduğunu sandım, ama ona karşı asla dürüst olamam. Open Subtitles للحظة أعتقدت بأن (لانا) كانت ذلك الشخص ولكن لم أستطع أبداً أن أكون صريحاً معها
    Ben asla çözemedim. Open Subtitles أنا لم أستطع أبداً
    Bu Piper bulmacasının asla bulmadığım parçası. Open Subtitles هذا جزء من لغز (بايبر لم أستطع أبداً إيجاده.
    Neredeyse hiç param kalmadı, ayda 400 Frank'tan az parası olan Halifax'ta yaşayamaz ben de, kaldığım yerdeki insanlardan borç para almaya asla katlanamam. Open Subtitles أنا عملياً ليس لدي المال الكافي, لأن المعيشة في (هاليفاكس) تتطلب ما لا يقل عن 400 فرنك في الشهر و لم أستطع أبداً تحمل استدانة المال
    Gerçekte ne iş yaptığımı anneme hiç söyleyemedim. Open Subtitles لم أستطع أبداً إخبار أمي ماذا كنت أفعل لكسب عيشي ولكنك أنت
    Buraya gelen kadınlara karşı genelde hiç saygı duymam. Open Subtitles حسناً ، لم أستطع أبداً أن أحترم النساء اللواتي يأتين إلى هنا
    Siz ikinizin amacını anlayamıyorum hiç. Open Subtitles لم أستطع أبداً معرفة نهاية تلك القصة معكم
    Ben kendi gölgemden hiç kurtulamasam da o kurtulmuş. Open Subtitles بينما لم أستطع أبداً الهرب من ظلي استطاع هو فعل ذلك
    Herşeyin bir gün daha iyi olacağı hakkındaki... yaygın kanıyı kabul etmem hiç mümkün olmadı. Open Subtitles "لم أستطع أبداً أن أتقبل ذلك" "الفكرة الخاطئة الشاسعة بأن كل شيء سيصبح أفضل".

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more