"لم أستطع إيجاد" - Translation from Arabic to Turkish

    • bulamadım
        
    • bulamam
        
    • bulamazsam
        
    • bulamıyorum
        
    • bulamıyorsam
        
    • bulamıyordum
        
    Bak adamım, hiçbir şey bulamadım. Tek bulduğum bu lastik dolgusu. Open Subtitles لم أستطع إيجاد أي شئ كل ما وجدته، سائل الاطارات هذا
    Ama Mary Drake ve Elliott Rollins arasında bir bağ bulamadım. Open Subtitles لكنني لم أستطع إيجاد رابط بين ماري دريك و إليوت رولينز.
    Adresi bulamadım. Buraya gelmek iki saatimi aldı. Open Subtitles لم أستطع إيجاد المكان أخذ مني ساعتين لأصل هنا
    Herhalde birisi buraya oturmuş ama hiçbir iz bulamadım. Open Subtitles يبدو أن هناك شخص ما قد جلس هنا ولكنني لم أستطع إيجاد بصمة
    O e-postayı okuduğumda nasıl hissettiğimi tarif edecek kelime bulamam. Open Subtitles لم أستطع إيجاد الكلمات المناسبة لوصف ما شعرت به عندما قرأت ذلك البريد الألكتروني
    Şimdi uzaktan kumandayı bulamazsam, ne açıksa onu izliyorum. Open Subtitles الآن، إن لم أستطع إيجاد جهاز التحكم عن بعد فأنا أشاهد مهما كان يعرض على التلفاز
    Buster'ı bulamadım. Belki ona sen söyleyebilirsin. Open Subtitles لم أستطع إيجاد بستر ربما أنتي تستطيعي أخبارة أني
    Çin lokantası evime yakın. Park yeri bulamadım. Open Subtitles مطعم صيني قرب منزلي, لم أستطع إيجاد مكان لركن السيارة
    Kan pompası sipariş eden birini bulamadım ama büyük miktarda şırınga sipariş eden 3 kişi buldum. Open Subtitles لم أستطع إيجاد أي شخص، طلب مضخة دم، لكني وجدت 3 أشخاص طلبوا كميات كبيرة من أدوات الحقن
    Kızlık soyadıyla da baktım. Bir şey bulamadım. Open Subtitles تفقدت اسمها قبل الزواج أيضاً لم أستطع إيجاد شئ
    Savcılıkta dava dosyasını bulamadım. Open Subtitles لم أستطع إيجاد لم أستطع إيجاد ملف القضية في مكتب الشرطة
    Hiçbir şey bulamadım. Open Subtitles أحاول إيجاد أثر شيء ما لم أستطع إيجاد شيء
    Kekik yağını bulamadım. Open Subtitles ‫لم أستطع إيجاد زيت الزعتر‬ ‫تعاني سلطانتي صداعاً‬
    Bombacıyı bulamadım. Ama birini kurtardım. Trendeki birini kurtardım. Open Subtitles لم أستطع إيجاد منفذ التفجير .. لكنني أنقذت مسافرة على القطار
    Tanrı aşkına iki gündür hiçbir yerde tuvalet bulamadım. Open Subtitles بِحق السماء لم أستطع إيجاد أي مِرحاضً هُنا بِالجوار لِمُدة يومان
    Her yere baktım ama dişlerini bulamadım. Open Subtitles لقد بحثت لكنني لم أستطع إيجاد أسنانك في أي مكان
    Seyir defterini bulamadım ama babamın işaretlerine bakın. Open Subtitles لم أستطع إيجاد السجل ولكن أنظر إلى ملاحظات أبي
    Altlarını bulamadım o yüzden birkaç tane yeni aldım. Open Subtitles لم أستطع إيجاد ملابسكِ الداخليه, لذا اشتريتُ لكِ ملابس جديدة.
    Ekmek bulamadım bu yüzden size bir mum daha getirdim. Open Subtitles لم أستطع إيجاد أي خبزّ ، لذّا جلبت لكم شمعة أخرى
    O e-postayı okuduğumda nasıl hissettiğimi tarif edecek kelime bulamam. Open Subtitles لم أستطع إيجاد الكلمات المناسبة لوصف ما شعرت به عندما قرأت ذلك البريد الألكتروني
    Peki kiralık dükkan bulamazsam ne yapacağım? Open Subtitles لكن ماذا لو لم أستطع إيجاد عقارات للتأجير ؟
    Denedim, ama adama yardım edebilecek herhangi bir şey bulamıyorum. Open Subtitles لقد أعطيت الأمر فرصته ولكن الواضح بأنني لم أستطع إيجاد طريقة لمساعدة هذا الرجل
    - Kendi adıyla bir otele yerleşmiş bir seyahat acentesi müdürünü bulamıyorsam yanlış mesleği seçmişim demektir. Open Subtitles إذا لم أستطع إيجاد عميل سفر يُقيم في فندق بإسمه الحقيقي فأنا أعمل في المجال الخاطئ
    Benim odam dumanla dolmuştu. Pencereyi bulamıyordum. Open Subtitles غرفتي ملأت بالدخان لم أستطع إيجاد النافذة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more