"لم أسمعها" - Translation from Arabic to Turkish

• duymadım
• duymadığım
• duymamıştım

Ama onun asla yardım haykırışlarını duymadım ve şimdi Susie yok.
ولكني لم أسمعها تصرخ طلباً للمساعدة والآن ماتت سوزي.

duymadım. Hastane 'de olduğum için telefonum kapalıydı.
لم أسمعها, هاتفي كان مغلقاً لأنني كنتُ في المشفى

Dolaplar ve kapılar daha önce duymadığım tuhaf sesler çıkarıyormuş gibi geliyor.
الأبواب و الخزائن تصدر أصوات صرير غريبة. تصدر أصواتاً لم أسمعها من قبل

Hayır, duymadığım bir konuşmayı... nitelendirmesem daha iyi olur.
لا، أعتقد أنه من الأفضل الا أتخيل تلك المحادثة التي لم أسمعها

Bu zamana kadar ses deliğinden bu kadar kelime çıktığını duymamıştım evlat.
أهاذه هي معظم كلماتك لم أسمعها أبداً تخرج من حفرة صوتك، يافتى

Bu şiiri daha önce hiç duymadım. Tekrar okusana.
لم أسمعها من قبل أعيديها علي ثانية

- Garip sesler duydum ama adını söyleyen birini duymadım.
لقد سمعت أصوات مزعجة و لكني لم أسمعها تردد إسم "كايتي"

Ben daha önce hiç duymadım, ve bence gayet güzelmiş.
لم أسمعها من قبل، أظنّها مقولة رائعة

duymadım ben yazdım salak herif.
لم أسمعها لقد قمت بكتابتها أيها الأحمق

Evet, ama çaldığını hiç duymadım.
نعم ، و لكنني لم أسمعها و هي تعزفها

- Bir şeye çarptığını duymadım.
- لم أسمعها ترتطم بأي شيء - لابد أنها شديدة العمق

Gizlice yaklaştı muhtemelen çünkü onu duymadım.
: دخلت متسلّلةً ربّما، لأنني لم أسمعها .

Sabahtan beri sesini duymadım. - Uzakta değildir.
لم أسمعها طيلة الصباح لن تكون بعيدة

Dün gece şikayet ettiğini duymadım.
لم أسمعها تشتكي ليلة أمس.

- Daha gelmemiş midir? - Geldiğini duymadım.
إنها لم تعد أنا لم أسمعها

Hiç görmediğim renkler, duymadığım sesler vardı.
هاهي مناظر لم أرها من قبل، أصوات لم أسمعها من قبل

Hiçbir kadından duymadığım sesler çıkardın.
لقد أصدرتى أصواتا لم أسمعها من أمرأه من قبل

Bir kadından daha önce hiç duymadığım sesler çıkarttın.
لقد أصدرتى أصواتا لم أسمعها من أمرأه من قبل

Bu kadar çok saçmalığı yıllardır duymamıştım.
حموله كبير من القذارة لم أسمعها منذ وقتٍ طويل