"لم أطلب" - Translation from Arabic to Turkish

    • istemedim
        
    • sormadım
        
    • sipariş etmedim
        
    • demedim
        
    • istemiyorum
        
    • istememiştim
        
    • sipariş etmemiştim
        
    • söylemedim
        
    • çağırmadım
        
    • teklif etmedim
        
    • ısmarlamadım
        
    Seni hiçbir zaman onu terk etmeye zorlamadım, böyle bir şey istemedim bile. Open Subtitles لم أرغمك أبدًا على تركها، في الواقع لم أطلب منك حتى تركها لأجلي.
    Oğlum, yaşamım boyunca şimdiye kadar hiç bir şey istemedim. Open Subtitles بني.. طوال حياتي لم أطلب أبداً شيئاً لنفسي، حتى الآن
    Ben senden böyle bir şey istemedim. Sen istediğini söyledin. Open Subtitles أنا لم أطلب منكِ ذلك، أنتِ قلتِ بأنّكِ تريدين ذلك
    Avukatım olur musun diye sormadım sana. Sen sadece kendin için uğraşıyorsun. Open Subtitles لم أطلب منك أن تكوني محاميتي أنت تقومين بهذا فحسب لتهتمين لنفسك
    Ama ben-ben bunu sipariş etmedim, bu yüzden istemiyorum bunu. Open Subtitles أنا لم أطلب ذلك ، لذا لا أريده.
    Karısını terketmesini hiç istemedim. Fikir alması için onu destekledim. Open Subtitles لم أطلب منه ترك زوجته لقد شجّعته للحصول على التوكيلات
    Karısını terketmesini hiç istemedim. Fikir alması için onu destekledim. Open Subtitles لم أطلب منه ترك زوجته لقد شجّعته للحصول على التوكيلات
    Bu işi ben istemedim bile! Sanırım bu benim kaderim! Open Subtitles أعني, أنا حتى لم أطلب هذا العمل إنه القدر فحسب
    Kral'dan bu jestleri hiç istemedim ve yaptıklarından da kesinlikle hiç hoşlanmıyorum. Open Subtitles أنا لم أطلب هذه البضائع من الملك كما انني لا أرحب بها
    Ben istemedim ki, senin karşılıksız bir aşkı icat etmeni... Open Subtitles أنا لم أطلب منكِ أن تخترعي حب من طرف واحد،
    Hiç bir zaman seni zorlamadım, Senden bir şey istemedim. Open Subtitles لم أجبركَ على أي شيء لم أطلب منكَ أي شيء
    Dosyaları hiç sormadım, çünkü onlara sahip olduğumu sanıyordum. Open Subtitles لم أطلب الملفات أبدا ، فقد كنت أظن أنني أعرف ما فيها
    Hey, sana asla hayatımın iyi olup olmayacağını sormadım. Open Subtitles أنا لم أطلب منك أن تأتي وتقتحم حياتي لم أطلب منك أن تتزوّج أمّي
    Tanrılara bu ne demekti diye sormadım. Open Subtitles لم أطلب تفسيراً من الآلهة بمّا عناه هذا.
    Bir dakika, ben böyle şeyler sipariş etmedim ki. Open Subtitles تريّثوا، لم أطلب أيًّا من هذا.
    Pekâlâ, ben bira falan sipariş etmedim. Open Subtitles حسنٌ، أنا لم أطلب برميلاً من الجعة.
    Hayır, kapat demedim. Sadece daha sessiz ol lütfen. Tutucu. Open Subtitles لا, لم أطلب منكِ إغلاقه, ولكن إخفضي صوتكِ من فضلكِ
    Beni bırakma lütfen. Seni asla affetmem! Affetmeni istemiyorum. Open Subtitles أنا لم أطلب منك المغفرة أنا لن أغفر لنفسي
    Daha önce kimseden böyle bir şey istememiştim ama başka bir seçeneğim yok. Open Subtitles لم أطلب من أحدٍ شيئاً مثل ذلك قط، لكن ليس هنالكَ خيّارٌ آخر.
    Dur bir saniye. Ben bu tuğlayı sipariş etmemiştim. Open Subtitles انتظر لحظة أنا لم أطلب هذا القالب
    Bankaya kendi isteğiyle gitti. Ben ona hiçbir şey söylemedim. Open Subtitles لقد ذهبت إلى البنك بإرادتها لم أطلب منها أي شيء
    Tanıdık bir yüz görmek güzel ama seni buraya teselli için çağırmadım. Open Subtitles أقصد، من الجيد رؤية وجه مألوفة، لكنني لم أطلب حضورك هنا لكي تمسك يدي.
    Ona çıkma teklif etmedim. Teklif etmeliyim. Open Subtitles أنا لم أطلب منها الخروج معا يجب أن أطْلب منها الخروج معا
    Haydi. Buda ne? Ekstra bir şey ısmarlamadım. Open Subtitles يجب أن نفعل شيئاً ، هيا ما هذا ، لم أطلب أي برنامج إضافي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more