Paran olduğunu biliyordum ama üstünde olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أعلم أن لديك مال ولكن لم أعرف أن لديك مال |
Seninle konuşmak istedim. Misafirin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أردت أن أتكلّم معك، لم أعرف أن لديك رفقة. |
Harikasın, bu kadar bilgili olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنت رائعة لم أعرف أن لديك كل هذه المعرفة |
Müşterin olduğunu bilmiyordum, biz dışarıda bekleriz. Tamam, haydi bakalım. | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك زبائن لذا سننتظرك بالخارج |
Eski araba merakın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك سيارة قديمة جميلة |
Seni görmek istemiştim.. ailen olduğunu bilmiyordum | Open Subtitles | أردتّ رؤيتك. لم أعرف أن لديك عائلة. |
Üzgünüm, kız arkadaşı olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أوه ، أنا آسفه لم أعرف أن لديك حبيبه |
Hemen dönüyorum. Misafirin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | سأعود حالاَ لم أعرف أن لديك رفقة |
Shreveport'ta bu kadar arkadaşın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك الكثير من الأصدقاء في "شريفبورت" |
Eski kocan olduğunu bilmiyordum? Ne evlendiniz ki? | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك زوج سابق منذ متى ؟ |
- Pardon, misafirin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | آسفة، لم أعرف أن لديك رفقة |
Pam, senin bir kedin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك قط |
Konuğun olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أهلاً (كورتني)، لم أعرف أن لديك رفقة هنا -جاك)، ماذا تفعل؟ |
Kız arkadaşı sayılabilecek birisi olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك شبه صديقة |
Erkek arkadaşın olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف أن لديك صديق. |
Misafirin olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف أن لديك صحبه |
Jerry, çocuğun olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | جيري) , لم أعرف أن لديك أطفال) |