Yemek yapabildiğini bilmiyordum. Bir kız başka şeyler de yapabilir. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك تجيدين الطبخ الفتاة لديها معاني أخرى |
Tebrikler, büyük başarı, evlendiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | تهاني نجاح باهر أنا لم أعرف بأنّك تزوّجت |
"Baltanın düz tarafıyla vurulması gerektiğini bilmiyordum." | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك يجب أن تفعلها بالجانب المُسطح للفأس |
O kadar ağırlığı taşıyamayacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك لا تستطيع أن تعالج ذلك الوزن الكثير. |
Lester. Koşabildiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك تتمرن على الجرى. |
Bu gerçekten çok iyi , ressam olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | ذلك جيّد جدا لم أعرف بأنّك فنانه |
Skinner, bu kadar açıktan açığa yalan söylediğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك لست مثل ذاك الكذاب السافر |
Bunu sevdiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك حببت كرة قدم. |
Fritz, burada oturduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | فريتز، أنا لم أعرف بأنّك كنت تعيش هنا |
Senin bakire olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | . أنا لم أعرف بأنّك مازلت بكراً |
Tüm parkuru bitireceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك كنت عمل الفصل الكامل. |
Heykel yaptığını bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك عملت قدرا. |
içeride olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك كنت بيت. |
Evde olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك كنت بالبيت. |
Burada olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك كنت هنا |
Bugün burada olacağını bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك ستكون هنا اليوم |
Geleceğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك ستكون هنا |
Evlat edindiğinizi bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا لم أعرف بأنّك كنت تتبنّى |
Ben...uyanık olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | أنا... أنا لم أعرف بأنّك كنت مستيقظ |
Puro sevdiğini bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أعرف بأنّك رجل سغار |