"لم أعرف ذلك" - Translation from Arabic to Turkish

• Bunu bilmiyordum
• Hiç bilmiyordum

Demek evli. Bunu bilmiyordum. Özür dilerim.
إذاً هو متزوج، لم أعرف ذلك آسفة، حقاً لم أعرف ذلك

Bunu bilmiyordum.Resimlerimi satmaya o kadar odaklanmıştım ki, ya da sergi açmaya...
لم أعرف ذلك كنت مركزاً على محاولة بيع بعض الصور أو على الأقل أقوم بعرض

Bunu bilmiyordum. Yıkılmaz olduklarını sanıyordum.
لم أعرف ذلك ظننت بأنها غير قابله للتدمير

Orada yerken iyi ki Bunu bilmiyordum.
أنا سعيد جداً لنني لم أعرف ذلك عندما أكلت هناك

Elbette, ben kaynanamın yemek kitabını bu şekilde yapıncaya değin bunu Hiç bilmiyordum.
لأني لم أعرف ذلك حتى أفسدت كتاب الطبخ لأمي

Silahımı bırakırken Bunu bilmiyordum.
لم أعرف ذلك عندما جردت نفسي من السلاح

Ama Bunu bilmiyordum. Belki korkmuştum.
لكني لم أعرف ذلك وربما كنتُ خائفة

- Bunu bilmiyordum. - Evet, efendim.
لم أعرف ذلك من قبل - نعم سيدي -

Gerald'la üniversitede tanıştım, Bunu bilmiyordum.
تعرّفت بـ(جيرالد) في الجامعة لذا لم أعرف ذلك

- Bunu bilmiyordum.
كلا ، لم أعرف ذلك

Bunu bilmiyordum.
حسنا،أنا لم أعرف ذلك

Hayır, Bunu bilmiyordum.
كلا، أنا لم أعرف ذلك

Bunu bilmiyordum.
أنا لم أعرف ذلك

Bunu bilmiyordum.
لم أعرف ذلك عن إبنه

- Sana Pet-ergen diyorlardı. - Bunu bilmiyordum.
نادوك بوبيرت لم أعرف ذلك

Hayır, ben Bunu bilmiyordum.
كلا، لم أعرف ذلك

Hayır, Bunu bilmiyordum.
كلا، لم أعرف ذلك

- Bunu bilmiyordum. - Ve eğer bilseydiniz?
أنا لم أعرف ذلك - و ماذا يحدث لو علمتَ؟

Dostum Hiç bilmiyordum ama sanırım hayatım boyunca seni aradım.
لم أعرف ذلك أبداً، لكنني أعتقد أنّني كنتُ أبحث عنك طوال حياتي.