Bütün girişi okumadım çünkü inanılmaz derecede uzun ama bizim adamımız bu herhâlde. | Open Subtitles | , لم أقرأ هذا كاملاً . لكن يبدو أن هذا ما نبحث عنه |
Ve senin adını okumamıştım. Seninle ilgili hiçbir şey okumadım. | Open Subtitles | و أنا لم أقرأ اسمكٍ أنا لم أقرأ أبداً عنكٍ |
Büyürken çok fazla bilim kurgu okumadım. | TED | لم أقرأ الكثير من قصص الخيال العلمي في نشأتي. |
Sana, bebekmişsin gibi okumadığım için çok sevindim. | Open Subtitles | وااو , أنا سعيدة جدًا أنني لم أقرأ لكِ وانتي طفلة |
Hiç okumadım. Henry James'in "Turn of the Screw" inin devamı mı? | Open Subtitles | لم أقرأ ذلك من قبل كان ذلك هنرى جايمس رواية تتمه إنتهاء البرغي حياتي الجنسية |
Hayır, "Çin'in, yüzü olmayan kalabalıkları" bölümünü okumadım. | Open Subtitles | كلا، كلا. لم أقرأ المقالة عن الحشود الصينية القاسية |
- O bölümü okumadım. - Tabii ki. Okumana izin yok. | Open Subtitles | ـ أنا لم أقرأ هذا الجزء ـ بالطبع لا ، فليس مسموحا لك |
- O kitabı hiç okumadım. - Hangi kitabı? | Open Subtitles | ــ لم أقرأ هذا الكتاب من قبل ــ أي كتاب؟ |
Bütün notları okumadım, ama bildiğim kadarıyla varlık bir enerji. | Open Subtitles | أنا لم أقرأ كافة الملاحظات لكنى أعلم أن الكائن عبارة عن طاقة |
Ne dediğinizi anlamadım. Kitapta oraya kadar okumadım. | Open Subtitles | أنا لا أعلم ما الذي قلته للتو لم أقرأ هذا في الكتاب |
Fazla anlatma, daha o kitabı okumadım. | Open Subtitles | لا تكشفي الكثير لأني لم أقرأ ذلك الكتاب بعد |
15 dakikadır hiç okumadım. | Open Subtitles | لم أقرأ اقتراع الرأي منذ 15 دقيقة على الأقل. |
Kusura bakma, bu hafta gazeteleri okumadım. | Open Subtitles | أنا آسف، لم أقرأ الصحف الشعبية هذا الأسبوع. |
Hayır. Hiçbir şey okumadım. Burada hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | كلا ، أنا لم أقرأ أي شيء لم يكن هناك شيء هنا |
O kitabı asla okumadım. Bana inanmıyorsan sorun yok. | Open Subtitles | أنا لم أقرأ ذلك الكتاب لابأس اذا لم تستطع تصديقي |
Sonunu hiç okumamıştım. | Open Subtitles | لم أقرأ حتى النهاية أبداً هكذا ستعيش هذه المخلوقات للأبد |
Filme dahil oluncaya kadar hiç çizgi roman okumamıştım ve sonra... | Open Subtitles | لم أقرأ اي قصص مصورة الى أن حصلت على نص الفيلم وبعدها |
Aslında eleştirirleri okumamıştım. | Open Subtitles | في الحقيقة.. لم أقرأ العروض هل كانت العروض جيدة؟ |
Buraya kimi çağıracağım hakkında epey titizimdir ve bizzat okumadığım yazarları genellikle almam ama Harry senin için tutkulu bir şekilde kefil oldu. | Open Subtitles | جدا جيده أنا جدا حريصه على من أدعوه هنا وغالبًا لا أستضيف كُتّابًا لم أقرأ لهم شخصيا من قبل ولكن.. |
Gerektiği kadar sosyete sayfası okumuyorum. | Open Subtitles | لم أقرأ صفحات الأخبار الإجتماعية كما يجب. |
Kitaplarını hiç okumadığımı söyledim, ama işin aslı öyle değil. | Open Subtitles | قلت أنني لم أقرأ كتبك لكني قرأتها |