- Yalan söyledin. - Onları da alacağımı asla söylemedim. | Open Subtitles | ـ لقد كذبت ـ لم أقول قط بأنني سأصطحبهم معي |
Tamamıyla haklı olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | أعني، إنني لم أقول إنه كان محقاً تماماً. |
- Ben söylemedim, o çekip çıkardı! | Open Subtitles | أنا لم أقول لها. وقالت إنها حصلت عليه من لي. |
İma ettim, ama asla demedim. | Open Subtitles | لا , لم أقول بلى , لقد قلتِ ربما أستنتجت ذلك , لكن لم أقولة ابداً |
Yuvarlanmış demedim, ama ya duvardan... | Open Subtitles | أنا لم أقول أنها لاتتدحرج ولكنه سقط بعيداً |
Koç, bir şey söylemedim. Bana inanmalısın! | Open Subtitles | أيها المدرب أنا لم أقول أي شيء يجب أن تصدقني |
Bu yüzden geldim. Sanırım bunu sana söylemedim. | Open Subtitles | في الحقيقة هذا السبب الذي جعلني أعود للبيت لم أقول لكِ هذا حتى الآن |
Sakin ol. Onun üstüne gitme. Bir yere gittiğimi söylemedim. | Open Subtitles | إهدء يا رجل و لا تطاردها أنا لم أقول أنى ذاهب الى أى مكان |
Hepimizin başaracağını söylemedim, ama en azından bir kısmımız yapabilir. | Open Subtitles | لم أقول بأننا جميعنا سينجح لكن على الأقل البعض قد ينجح |
O zaman da söylemedim, şimdi de söylemem. | Open Subtitles | رجاء, جريس أننى لم أقول فى وقتها ولن أقول لك الأن |
Hayır kızım, arkadaşlarım olduklarını söylemedim. | Open Subtitles | لا, لا, فتاه. لم أقول أنهم أصدقائي لقد قلت أنني أتدحرج معهم |
Hiçbir şey söylemedim çünkü kalbini kırmak istemedim. | Open Subtitles | . أنها تقنية جديدة , لكنني لم أقول شيئاً مطلقاً والسبب أنني لا أريد |
ben öyle birşey söylemedim, benim söylediğim o burada değil. | Open Subtitles | لم أقول أنه هناك من فقده أنا قلت أنه لم يكن هناك. |
Bilmiyordu çünkü kimseye söylemedim, bu benim problemim. | Open Subtitles | هو لم يكن يعلم لأني لم أقول لأي أحد لأنه شأن خاص بي |
Sana söylemedim çünkü beni ana kuzusu sanmanı istemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقول لكِ لم أريدكِ أن تعتقدٍ أني فتى أمي المدلل |
kötü çelik fabrikasında söylemedim. | Open Subtitles | أنا فقط لم أقول ذلك بإعتباره غريب نوعا ما |
Ona, onu ele geçireceğiz dedim, yerini söylemedim | Open Subtitles | أخبرتها بأننا سنأخذه، ولكن لم أقول المكان |
Ben garip demedim, ürkütücü dedim. | Open Subtitles | انا لم أقول غريب الأطوار لقد قلت لك مخيف جدا |
Hayır, tehlikeli demedim, sadece garip dedim. | Open Subtitles | أنا لم أقول خطيرة، قلت فقط أنها غريبة. |
Hayatımdan çıkmanı istiyorum demedim ki. | Open Subtitles | -أنا لم أقول أنى أريدك أن تخرجى من حياتى |
Kasabaları seviyorsun. New York'u sevemem demedim sadece karar vermedim dedim. | Open Subtitles | لم أقول أننى سأجد نيويورك أعظم بلد |