"لم أكن لأسمح" - Translation from Arabic to Turkish

    • izin veremezdim
        
    • izin vermeyecektim
        
    • izin vermezdim
        
    Bunun olmasına izin veremezdim. Bilirsin, prensipleri olan bir adamım. Open Subtitles . لم أكن لأسمح بحدوث ذلك أنا صاحب مباديء ، كما ترى
    Yaptığından sonra, bir şey olmasına izin veremezdim ben de seni alıp güvenilir olduğunu bildiğim tek yere taşıdım: Open Subtitles بعد ما فعلته لم أكن لأسمح بحدوث هذا لذلك حملتكِ و إلى مكان أعرف أنكِ ستكونين بأمان فيه
    Polise giderdin ve bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لربما كنت ذهبت إلى الشرطة و لم أكن لأسمح بهذا
    Benim yaratmış olduğum tek şeyi mahvetmesine izin vermeyecektim. Open Subtitles لم أكن لأسمح له بتدمير الشيء الوحيد الذي صنعته
    Saçmasalak bir karar vermene göz yumarak burada beni yalnız başıma bırakmana izin vermeyecektim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لك بأن تتخذ قرارأ غبياً ما. و تتركني هنا وحدي.
    Oh! Öyle bir fırtınada dışarı çıkmana asla izin vermezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لكِ أبداً بالخروج في مثل تلك العاصفة
    Polise giderdin ve bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لربما كنت ذهبت إلى الشرطة و لم أكن لأسمح بهذا
    Bir kaç tembel patates toplayıcısının beni ele vermelerine izin veremezdim. Open Subtitles حسناً، لم أكن لأسمح لبضعة جامعي بطاطا كسولين من أن ينقلبون ضدي
    Seni küstürebilirdi ve ben de buna izin veremezdim, Lyla. Open Subtitles كان من الممكن ان يؤذيكى, وانا لم أكن لأسمح بذلك , لايلا.
    Dansa bensiz gidememene izin veremezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لك ألا تذهبي لحفل الرقص بدوني
    Bir başka zenginin daha bir çocuğun hayatını mahvetmesine izin veremezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح بأن يدمّر رجل غني حياة طفل آخر
    Sonra ne olacak bilmiyordum fakat daha fazla ölüme yol açmasına izin veremezdim. Open Subtitles لم أعرف ماذا كانت غايته لكنّني لم أكن لأسمح بتسببه بمقتل المزيد من الناس.
    Ama bana bunu yapmalarına izin veremezdim. Open Subtitles لكني لم أكن لأسمح لهما بفعل ذلك بي
    Kimsenin bunu durdurmasına izin veremezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لأيّ شخص بإيقاف هذا
    Onun kurban gitmesine izin veremezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح لها أن تكون ضحية.
    Aşkımıza iğrenç demesine izin vermeyecektim. Open Subtitles لم أكن لأسمح له بدعوة حُبنا بالمقرف
    Buna izin vermeyecektim. Open Subtitles وأنا لم أكن لأسمح بحدوث هذا.
    Dondurucu'yu ele geçirmelerini durduramadım ama Garrett'ın gitmesine izin vermeyecektim. Open Subtitles لم أستطع إيقافهم من الإستيلاء على الثلاجة، ولكنني لم أكن لأسمح لـ(جاريت) بأن يهرب.
    Senin yerinde olsaydim bu eve girmeme bile izin vermezdim. Open Subtitles ،لو كنت مكانك لم أكن لأسمح لنفسي بدخولي المنزل
    Valiyken, böyle yerlere asla izin vermezdim. Open Subtitles لم أكن لأسمح بذلك أبداً عندما كنت عمدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more