"لم أكن هناك" - Translation from Arabic to Turkish

• Orada değildim
• orada olmadığım
• yanında değildim
• Yanında olamadığım
• orada olmazsam
• Orada bile değildim
• orda değildim
• Orada olamadığım
• hiç gitmedim

Evet, ama uzun zaman önce senin için Orada değildim.
نعم، ولكن لم أكن هناك بالنسبة لك منذ فترة طويلة.

Bir şeyi unutmayalım. Orada değildim, sonra geldim...
إذن أنت تنسين شيئاً واحداً أننى لم أكن هناك ، لقد جئت لاحقاً

- Bilemem. Orada değildim.
أنا لا أَستطيعُ القَول بأنني لم أكن هناك

İyileştiğinde her gün oradaydım ve orada olmadığım her gün senin için endişeleniyordum.
عندماتخلصتمن الادمان, .كنتهناككليوم. و أنا قلقة عليك كل دقيقة أنني لم أكن هناك

Hiç yanında değildim. Yapmak zorunda kaldığın seçimlerle hiç yüzleşmedim.
لم أكن هناك,لم اواجه أى من الخيارات التى اضطررت الى أخذها

Yıllarca Yanında olamadığım kendimi suçladım...
لسنين ألقيت اللوم على نفسي لأني لم أكن هناك

Görmek için Orada değildim, fakat Byron Hadley'i aldıklarında bir kız gibi hıçkırarak ağladığını duydum.
لم أكن هناك لأرى و لكنى سمعت أن بايرون هادلى قد بكى كالفتاة عندما ألقوا القبض عليه.

Görmek için Orada değildim, fakat Byron Hadley'i aldıklarında bir kız gibi hıçkırarak ağladığını duydum.
لم أكن هناك لأرى لكنى سمعت أن هادلى بكى كالبنات

Senin için düzenlediğim o partide. Ben Orada değildim, öyle değil mi?
تلك الحفلة التى خططتها لأجلك ، لم أكن هناك ، أليس كذلك ؟

-Ben Orada değildim bile. Otoparktaydım.
انظر أنا لم أكن هناك حتى يا أبي أنا كنت في أوقف السيارة في المرآب

Ben Orada değildim. Onlara senin göz kulak olman gerekiyordu.
أنا لم أكن هناك كان من الفترض أن تقوم أنت بمراقبتها

Ne desem bilemiyorum Bayan Brewer. Orada değildim.
لا اعرف ما اقوله لك سيدة بروير لم أكن هناك

Tabi ki Orada değildim. Bütün vaktimi hastanede geçiriyordum.
لم أكن هناك, لقد كنت أعمل لساعات طويلة في المستشفى

Orada değildim ve davaya yardımı olacak bir şey bilmiyorum.
أنا لم أكن هناك وأنا لا أَعْرفُ أيّ شئَ سَيُساعدُ هذه الدعوى

Çılgınateş binlerce adamımızı öldürdüğünde Orada değildim.
لم أكن هناك عندما أحرقت النيران الآلاف منا.

Ama ben Orada değildim çünkü sen kralını, beni götürmemesi için ikna ettin.
و لكنني لم أكن هناك لأنك أقنعت الملك أن يتركني هنا.

Tamam, nereden geldiğini bilmiyorum çünkü ben orada olmadığım için bu bir takım toplantısı olamaz.
حسنا , أنا لا أعرف من أين أتيت لتّوك ؟ . لكن لا يمكن أن يكون هناك إجتماع للفريق لإنني لم أكن هناك ؟

Aslında nasıl karşıladığını bilmiyorum çünkü yanında değildim.
بالواقع لا أعرف كيف تقبلته لأنني لم أكن هناك

Bana ihtiyacın olduğu zamanda Yanında olamadığım için üzgünüm.
أنا آسف أنني لم أكن هناك عندما كنتِ بحاجتي

orada olmazsam, bir ton yalan söylediğimi bilecekler ve ben de k.çıma kadar b.ka batmış olacağım!
إذا لم أكن هناك سيعرفان أنى كذبت عليهما وسأكون فى ورطة كبيرة

- Orada bile değildim.
لم أكن هناك آنذاك

ben hariç,çünkü ben orda değildim
الجميع إلا أنا لأنه وللأسف لم أكن هناك

Orada olamadığım için çok kötü hissettim ama elimde değildi. Büyükannem öldü..
لقد انزعجت للغاية لانني لم أكن هناك لكنني لم أستطع، لقد توفيت جدتي

- Krep de severim üstelik. - hiç gitmedim oraya. Hep istemişimdir.
ـ وأيضاً أحب الفطائر ـ لم أكن هناك أبداً، دوماً ما كنت أود ذلك