"لم تبدو" - Translation from Arabic to Turkish

• görünmedi
• görünmemişti
• görünmüyordu
• görünmüyordun
• Neden bu
• gibi değildi
• görünmüyor

İlk olarak, Minnie hiç duygusal biri gibi görünmedi bana.
أولاً , مايني لم تبدو لي أبداً من النوع العاطفي

Hiç bu kadar güzel görünmemişti.
طبعا انها بخير أنظر إليها انها لم تبدو أفضل

Bu balık etli kız yaşına göre pek tecrübesiz görünmüyordu.
والتى كانت عشيقته صغيرة السن ممتلئة القوام والتى لم تبدو خرقاء على الرغم من صغر سنها

Olaya bir şaka ile başladık ama bunu anlamış gibi görünmüyordun.
لقد بدأت بذلك على أساس الدعابة لكنك لم تبدو مهتما بذلك

Neden bu kadar yalakasın, 2093?
لم تبدو مثل لاعق المؤخرات يا 2093، هاه؟

Tuhaf öyle biri gibi değildi.
هذا غريب ، لم تبدو من هذه النوعية من الناس.

Bilemiyorum, son kurban saldırılacak bir tip gibi görünmüyor.
لم أعد أعرف، آخر ضحية لم تبدو مثل النمط .أو بدافع الضرب

Benimle konuşan güzel kız bana çok temiz görünmedi.
تلك الشابة الجميلة التي كانت تحدثني لم تبدو نظيفة جداً

Nasıl olduysa, sekiz saat boyunca neşesiz, zihin uyuşukluğu saçmalığı pek de eğlenceli görünmedi bana.
أشعر بطريقة ما أن ساعات العمل الثمانية من الشقاء، وإرهاق العقل لم تبدو لي ممتعة.

Ama karavan parkına gittiğimizde pek de seks partisi olabilecek bir yer gibi görünmedi.
فإنها لم تبدو بذلك النوع من الأماكن الذي فيه إحتفالات جنسية0

O kadın,son 12 senedir hiç bu kadar hoş görünmemişti. Oradaydı ve harikaydı.
تلك المرأة لم تبدو بمظهر جيد في الإثنا عشر سنة الأخيرة، وبعد ذلك تظهر وتبدو مذهلة

O zaman bir öncelik gibi görünmemişti.
لم تبدو الحالة ذات أولوية حينها

* Hayat hiç bu kadar ıssız görünmemişti *
* هذه الطربق لم تبدو أبداً بهذه الوحدة *

Olması gerektiği düşünülen parçacık, kütlesizdi ve deneylerde görünmüyordu.
الذى لم يُرى فى التجارب. لذا هذه النظريات لم تبدو لتُصبِح مفهومة.

Kesinlikle ticari bir uçak gibi görünmüyordu. Yan tarafında hiçbir pencere görmedim.
بكل تأكيد لم تبدو كطائرة تجارية أنا لم أرى أى نوافذ على جانب الطائرة

Başka bir adamla yatmış bir kadın gibi görünmüyordu.
لم تبدو و كأنها امرأة ضاجعت للتو رجلاً آخر

Bu çerez işi hallederken bu kadar endişeli görünmüyordun.
لم تبدو قلقاً جداً عندما وضعنا هذه الخطة السهلة معاً

Bana her şeyi anlatırken hiç de endişeli görünmüyordun.
لم تبدو قلقاً حيال ذلك عندما كنت تقول لي كل شيء

- Çünkü sen mutlu görünmüyordun.
لأنك لم تبدو عليك السعادة هكذا من قبل

Neden bu kadar heyecanlandın?
لم تبدو متحمساً جداً بهذا الشأن؟

Peki o zaman Neden bu kadar mutlu görünüyorsun?
إذا لم تبدو سعيدا جدا؟

Ama açık olmam gerekirse, kulağa biraz köhne geliyordu. Yeni bir müzik gibi değildi yani.
صدقاً، أغانيكِ كانت قديمة لم تبدو عصرية..

- Konuşmanız dostane gibi değildi.
إن الحديث لم تبدو ودية.

Yani kötü görünmüyor muydu?
لم تبدو بشكل سيء إذاً؟