O adamla seni gördüm. Tereddüt etmedin. | Open Subtitles | رأيتك مع ذلك الرجل، إنّك لم تتردد. |
Değil 3 saniye 1 saniye bile Tereddüt etmedin. | Open Subtitles | لم تتردد للحظة، ناهيك عن ثلاث. |
Bugün Tereddüt etmedin. | Open Subtitles | لم تتردد اليوم. |
Yani annem, harika karar verme yeteneğiyle dumandan çıkan adamla birlikte olmaya hiç tereddüt etmemiş. | Open Subtitles | لذا, والدتي مع حكمتها الشديدة لم تتردد في فعلها مع رجل يخرج من الدخان |
Fanniker İnşaat savaştan çıkar sağlamaktan da tereddüt etmemiş. | Open Subtitles | "إنشاءات فانيكر" لم تتردد فيالإستفادةمن الحربأيضا. |
tereddüt bile etmedin dostum. | Open Subtitles | وأنت لم تتردد بذلك، ياصديقي |
- Orada tereddüt bile etmedin. | Open Subtitles | لم تتردد حتى هناك - بالطبع لا - |
Tereddüt etmedin. | Open Subtitles | لم تتردد. |
Ama buna karşın zamanı geldiğinde iş o ve Alleline arasında bir taraf seçmeye geldiğinde hiç Tereddüt etmedin. | Open Subtitles | وعندما يحين الوقت، عندما يأتي كي (تختارجانبكبينهوبين(ألالين... لم تتردد ... . |
Clarke düşerken Tereddüt etmedin ama. | Open Subtitles | لم تتردد وقت .(سقوط (كلارك |
Sonra kaldıraçı çekerken tereddüt bile etmedin. | Open Subtitles | وعندما جذبت الذراع لم تتردد |
Bunun için beni suçlamaya tereddüt bile etmedin! | Open Subtitles | لم تتردد في تلفيق التهمة لي! |