Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, ben de o gün Storytime Kasabasındaydım. | Open Subtitles | لو لم تخني الذاكرة فأنا كنت معكم في رحلة المزرعة أيضاً |
- Yapabileceğimin en iyisini yaptım ve çünkü hafızam beni yanıltmıyorsa sizi aramıştım. | Open Subtitles | لأن هذا أفضل ماتقومين به وإن لم تخني الذاكرة، فلقد أتصلت بكِ بالفعل |
Gözlerim beni yanıltmıyorsa bu da bir dişi cin. | Open Subtitles | و اذا هذه العيون لم تخني يبدو ان هناك عفريتة معك |
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, sana ben ilham veriyordum. | Open Subtitles | لانه إذا لم تخني ذاكرتي كنت كافية للإلهام |
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa Lily, Rufus için onu terk etmeye hazırlanıyordu. | Open Subtitles | إذا لم تخني الذاكرة أن ليلي كانت في طريقها لتركه من أجل روفس |
Doktor bey, kulaklarım beni yanıltmıyorsa, gerçek bir hasta geldi. | Open Subtitles | ،أيها الطبيب، إن لم تخني أذناي فإن مريضاً فعلياً قد وصل للتو |
Hafızam beni yanıltmıyorsa gerçek dışı hedefleri vardı. | Open Subtitles | أعتقد، إن لم تخني ذاكرتي أنه كانت لها أهداف غير واقعية |
- Gerçekten hoş biriydi. - Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa, devasa bir "ama"sı vardı. | Open Subtitles | كانت لطيفة جداً، إذا لم تخني الذاكرة، كان لديها " لكن" ضخم |
Hafızam beni yanıltmıyorsa Adem ve Havva'nın yaratılış amacından bahsediyordu. | Open Subtitles | إذا لم تخني ذاكرتي... إنه يتحدث عن الفائدة الحقيقية للرجل والمرأة |
Hafızam beni yanıltmıyorsa bana seni öldürmenin, kendimi iyi hissettirip hissettirmeyeceğini soruyordun. | Open Subtitles | لو لم تخني ذاكرتي ... أنت كنت تسألني إذا ما كنت أشعر بارتياح حيال قتلك |
Hafızam beni yanıltmıyorsa, trinitrotoluene şey demekti.... | Open Subtitles | وأذا لم تخني ذاكرتي , الترينيتروتلوين هو الاسم الحقيقي ل... . |
Hafızam beni yanıltmıyorsa Yankton'lı acımasız genç Adams'ın zamanı geçti. | Open Subtitles | ولت أيام سفاح (يانكتون) إن لم تخني الذاكرة |
Eğer hafızam beni yanıltmıyorsa... | Open Subtitles | إذا لم تخني ذاكرتي |
Hafızam beni yanıltmıyorsa "Emily" isminin kısaltması. | Open Subtitles | إسمها (إيميلي) إن لم تخني الذاكرة. |