"لم تذهب إلى" - Translation from Arabic to Turkish

    • gitmedin
        
    • gitmemiş
        
    • gittin
        
    • gitmezse
        
    • gitmezsen
        
    • gitmemişsin
        
    • ya gitmedi
        
    Sen McGinty'e gitmedin mi? - Ben gidemedim. Orası nasıldı? Open Subtitles أنت لم تذهب إلى ماجنتي لم أستطع كيف كان ؟
    - Neden hastahaneye gitmedin? Open Subtitles يا إلهي لما لم تذهب إلى المستشفى؟ لا أريد طبيب
    İşe gitmemiş, ya kiliseye de gitmezse? Open Subtitles لم تذهب إلى العمل ماذا إن لم تأتِ إلى الكنيسة؟
    Eşi işe gitmemiş, çocuklar da dün ve bugün okula gitmemiş. - Schrader onları rehin tutuyor olmalı. Open Subtitles زوجته لم تذهب إلى العمل والولدان لم يذهبا إلى المدرسة أمس أو اليوم
    Madem bırakacaktın neden öyle muhteşem bir üniversiteye gittin? Open Subtitles إذا كنت ذاهب للقيام بذلك، لماذا لم تذهب إلى كلية عظيمة؟
    Okula gitmezsen ne yapacaksın? Open Subtitles ماذا ستفعل في حال إنك لم تذهب إلى الجامعة
    Hiçbir derse gitmemişsin. Open Subtitles أنت لم تذهب إلى أي محاضرة من محاضراتك ؟
    Milano'ya gitmedi. Open Subtitles لم تذهب إلى " ميلان " مطلقاً
    Oraya hiç gitmedin ve orada bitlerin olduğunu sanıyorsun. Open Subtitles لم تذهب إلى هناك قط وتعتقد أن لديهم براغيث
    Daha önce hiç adli tıp ofisine gitmedin, değil mi? Open Subtitles -أنت لم تذهب إلى مكتب القاضي من قبل, أليس كذلك؟
    Onun nenesi ile benimki de güzel ilahi söylüyorlar... ama sen daha hiç onları dinlemeye tapınağa gitmedin. Open Subtitles جدته وهو يغني تراتيل لطيفة أيضاً لكن أنت لم تذهب إلى المعبد أبداً لتسمعهم
    O gün alışveriş merkezine gitmedin ki David. Open Subtitles أنت لم تذهب إلى مركز التسوق ذاك اليوم يا ديفيد
    Ama hukuk fakültesine gitmedin. Open Subtitles نعم لكنك لم تذهب إلى مدرسة محاماة كيف هذا؟
    Bana oraya gitme demiştin çünkü sürekli, annenin oraya hiç gitmemiş olmasını istiyordun. Open Subtitles قلتِ بأنّكِ لم تذهبِ هناك قط، لكنك ما توقفت عن التمني بأن أمك لم تذهب إلى هناك
    Kitaplığın altındaki o mu belli değil ama bu sabah işe gitmemiş. Open Subtitles لا يمكنني التأكد من هويتها، وجثتها محشورة أسفل الأرفف. ولكنها لم تذهب إلى عملها هذا الصباح.
    Operaya gittin ve hayal kırıklığına mı uğradın? Open Subtitles لم تذهب إلى الأوبرا وأصيبوا بخيبة أمل؟
    Eğer birkaç gün içinde üniversiteye gitmezse insanlar soru soracaklar. Open Subtitles إذا لم تذهب إلى الجامعة في الأيام القادمة
    Evlat, üniversiteye gitmezsen göreceğin tek kasaba sazdan çatıları olan ve içinde su tesisatı olmayan yerdir. Open Subtitles .. يا بني ، إذا لم تذهب إلى الكليّة الشيء الوحيد الذي سوف تراه في القرية هي أسقف من القش وبدون سباكة
    Sadece hukuk fakültesine gitmemişsin. Open Subtitles أنت لم تذهب إلى كلية الحقوق فحسب ..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more