Hiç şansım olmadı. Gardiyanlar, onu dövüp başka bir bölüme gönderdiler. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة , الضباط فرقوهم ونقلوه الى قسم آخر |
Nihayet sevdiğim bir kadınla tanıştım... onu sevdiğimi söylemeye fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لقد وجدت أخيراً إمرأة أحبها لم تسنح لي الفرصة لكي أخبرها كم أحبها |
Iıı, ben değil. Kimsenin hayatını cehenneme çevirme şansım olmadı. | Open Subtitles | لست أنا، لم تسنح لي الفرصة لجعل حياة أي أحد باىسة |
Hayır, yeni tayfalarla tanışma fırsatım henüz olmadı. | Open Subtitles | كلا، سيدي، لم تسنح لي فرصة الالتقاء بكلّ أعضاء الطاقم الجديد، منذ عودتي. |
Ona değer biçmeye zamanım olmadı. Daha dün elimize geçti. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لِتثمينه، لقد وصل بالأمس |
Onunla vedalaşma şansım olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لوداعها , أتعرفين ذلك ؟ |
Telefonu ya da diğer şeyleri... - ...kontrol etme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لتفقد الهاتف أو أيّ شيء آخر |
Bak, hiç öyle bir şansım olmadı tamam mı? | Open Subtitles | اسمع , لم تسنح لي الفرصة أبداً , أفهمت ؟ |
Oğlumla tanışma fırsatım hiç olmadı, ama onu yakında göreceğim. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لأقابله، لكنني سأراه قريباً |
Ona deli gibi aşıktım, ama hiç fırsatım olmadı. Çünkü; sadece üniversiteli kızlarla çıkardı. | Open Subtitles | كنتُ مغرمةً به، لكن لم تسنح لي الفرصة قطّ، لأنّه لم يكن يواعد سوى فتيات الجامعة. |
Çoğunlukla çalıştığım için, ülkeyi görme fırsatım pek olmadı. | Open Subtitles | أعمل كثيراً، لذا لم تسنح لي الفرصة لرؤية الكثير من البلاد. |
Ama iyi bir çıldırmışlık çünkü daha önce evde olmak için bir şansım olmadı. | Open Subtitles | من ممارسة الأمومة لكنه جنون جيد 'لأنه لم تسنح لي الفرصة كما تعلم |
Hiç bir zaman ona söyleme şansım olmadı. Sanırım sana söyleyeceğim... | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة أبدا لقول الكلمات لها بنفسي |
Sana teşekkür etme şansım olmadı. Teşekkür ederim. | Open Subtitles | أنا آسف أنا لم تسنح لي الفرصة لأشكرك بصورة شخصية لذلك شكرا ًلك |
Ona geri verecektim, ama hiç fırsatım olmadı. | Open Subtitles | كان يفترض بي إرجاعها إليها لكن لم تسنح لي الفرصة يوماً |
Silahımı çektim ama kullanmaya zamanım olmadı, çünkü suya çarptık. | Open Subtitles | سحبت سلاحي، لكن لم تسنح لي الفرصة لإستعماله لأنّنا إصطدمنا بالماء. |
Evet, ve yine de benim gibi bir kızı tanımak için hiç şansın olmadı. | Open Subtitles | نعم. وحتى الآن, أنت لم تسنح لي الفرصة تعرف على الفتاة, مثلي. |
Döndüğüne sevindiğimi söyleme fırsatım olmadı. | Open Subtitles | لم تسنح لي الفرصة لأقول، أنا سعيدة بعودتك |
Evet, ama üzerlerinde çalışma fırsatım olmadı. | Open Subtitles | . نعم، لكن لم تسنح لي الفرصة لأبحث عنها بالنظام |
Bunu başka birine vermeyi planlıyordum, ama hiç şansım olmadı. | Open Subtitles | كنت سأعطيه لشخص ما، ولكن لم تسنح لي الفرصة |