"لم تصدق" - Translation from Arabic to Turkish

• inanmadı
• inanmadın
• inanmadığını

Senin için geldiğime inanmadı. Görmeden sızmak zorunda kaldım geçmek için.
لم تصدق أنّي جئت للقائك، اضطررت للدخول متسللًا لأتجاوزها.

Adalind'le ilgili söylediklerime inanmadı.
وانها لم تصدق اي شي قلته عن ادليند

Anlaşılan gazeteci sizin mucizevi barışmanıza inanmadı.
اذن , المراسلة لم تصدق معجزة لم الشمل

Tabii ki inanmadın, ama bir şekilde emin olmak da istiyordun.
طبعاً لم تصدق لكنبعدفترة،لم تعدمتأكداً..

Haberler, ilanları gören... o kadına... polisin inanmadığını söylüyor.
اين انت إينيد؟ التقارير الإخبارية قالت ان الشرطة لم تصدق تلك المرآة الآخرى

Polisler hikayenize inanmadı mı?
الشرطة لم تصدق روايتك؟

Annem buna inanmadı.
أمي لم تصدق هذا

Büyük Kötü Ayıya inanmadı,
لم تصدق قصة الدب المتوحش ...وقالت

Belki gerçek oluduğuna inanmadı.
. ربما، لم تصدق أنّه حقيقيّ

Aşırı derecede nadir öyle ki çoğu insan var olduğuna inanmadı teorisi bir yana, izole edilmiş bir artı yükün-
إنه عنصر نادر للغاية لدرجة أن مُعظم الناس لم تصدق وجوده والأدهى من هذا هي النظرية التي تقول بأن الشاحن الإيجابي المعزول...

- Polis anlattıklarıma inanmadı.
- .الشرطة لم تصدق قصتى -

Melissa buna inanmadı.
لم تصدق (ميليسا) ذلك

Freya, ablasına inanmadı.
"فريا) لم تصدق رؤية أختها)".

Söylediklerime inanmadın.
لم تصدق ما قلته لك ولم أكن أريدك بأن تحطّم التلفاز

Öldüğümü duyduğunu biliyorum ama bahse varım ki buna sen de inanmadın.
تقصد إنّك سمعت إنني ميت، لكن أراهن لم تصدق هذا.

Bunca yıl seni gerçekten sevdiğime inanmadın.
كل هذه السنين لم تصدق اننى احبك

Onun masum olduğuna hiç inanmadığını mı söylemek istiyorsun?
اذا تريد ان تخبرني انك لم تصدق أنها بريئة أبداً؟

Polise gidip olanların hiçbirine inanmadığını söyledi.
لقد ذهب للشرطة وقالت أنها لم تصدق اي شيء من الموضوع

İnanmadığını zannediyordum,
اعتقد انك لم تصدق