Almanlar, çıkartmayı bekliyorlardı ancak nereye olacağı konusunda bir fikirleri yoktu. | Open Subtitles | الألمان توقعوا عملية الأنزال، لكن لم تكن لديهم فكره عن أين سيتم |
Uzun yolculuklarda ölüyü saklamanın bir yolu yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم القدرة على الحفاظ على الجثث في رحلات البحر الطويلة |
Lakin çoğu sivilin neye bulaştıkları hakkında bir fikri yoktu. | Open Subtitles | لكن معظم المدنيين لم تكن لديهم أدنى فكرة عما سيكسبونه من تلك الحرب |
Hatırlıyorsunuz değil mi, o tarihte ellerinde bir ceset yoktu? | Open Subtitles | لم تكن لديهم جثة في ذلك الوقت، ألا تذكر؟ |
- 70'lerin sonunda böyle bir teknoloji bile yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم تلك التقنية في آواخر السبعينات |
Aynasızların seninle ne yapacakları hakkında hiçbir fikri yoktu. | Open Subtitles | ورجال الشرطة لم تكن لديهم أدنى فكّرة عمّا سيفعلونه. |
Ama neden başarısız olduğunu biliyorum. Ellerinde doğru alet yoktu. | Open Subtitles | لكني أعرف سبب الفشل لم تكن لديهم المعدات المناسبة |
İlk kalp cerrahlarının bypass makineleri yoktu. | Open Subtitles | جراحين القلبية الأوليين لم تكن لديهم عدة التفافية |
Birbirlerinden başka kimseleri yoktu -- ailelerinin kim olduğunu bile bilmiyorlardı. | TED | لم تكن لديهم عائلة غير بعضهم البعض... حتى أنهم لم يعرفوا من والديهم. |
50 yıl önce böyle şeyler yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم هذه الأشياء قبل 50 عاماً |
Ben burada öğrenciyken, böyle şeylerimiz yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم هذه الأشياء عندما كنت هنا |
Mahkeme Prop 8'in destekçilerinin alt mahkemeye itiraz etme hakkı yoktu kararını verdi. | Open Subtitles | قالت المحكمة أن... داعمي قانون منع زواج المثليين لم تكن لديهم أرضية للاعتراض في المحكمة الابتدائية. |
onlarda kıvılcım yoktu, ama onlar (gülüşmeler) Kurallar koyabilirsin ama sadece gösterebileceğin öğelerle ilgili. | TED | لم تكن لديهم مشررة. لكنهم -- (ضحك) -- يمكنك اختلاق قواعد، لكن يجب أن ترتبط فقط بما أنت قادر على شرحه. |
Hayır yoktu. | Open Subtitles | كلا، لم تكن لديهم ألعاب يويو. |
- Aksanlarından. Aksanları yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم لهجة |
Emir komuta zinciri namına bir şeyleri yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم هيكلة قيادية. |
SAO'dan kaçamayan 300 oyuncunun üzerlerinde yapılan deneylerden haberi yoktu. | Open Subtitles | لحسن الحظّ فإنّ اللاعبين الثلاثمئة الذين لم يتمكّنوا من الهروب من "إس إي أو لم تكن لديهم أية ذكرى عن التجارب التي أجريت عليهم |
Başka seçenekleri yoktu. | Open Subtitles | لم تكن لديهم خيارات آخرى، بينما... |
Bombay'da böyle bir eve ilk gidişimde yatakları yoktu ama böyle büyük bir televizyonları vardı. | Open Subtitles | أول مرة ذهبت فيها إلى منزل كهذا في (بومباي) لم تكن لديهم أسرّة، و لكن كان لديهم تلفاز كبير كهذا |
Hayır, onların da yoktu! | Open Subtitles | كلا، لم تكن لديهم ألعاب يويو! |