"لم تكن موجودة" - Translation from Arabic to Turkish

    • hiç var olmamış
        
    • var olmayan
        
    • hiç var olmadı
        
    • orada değildi
        
    • olmadığı
        
    Sen ahıra girdikten sonra sanki hiç var olmamış gibi ortadan kayboldu. Open Subtitles . بعدما دخلت الي الحظيرة . إختفت , كأنها لم تكن موجودة
    Kayıp kişilerin hiçbirine uymuyor. Sanki hiç var olmamış gibi. Open Subtitles لا يوجد تطابق لشخص مفقود و كأنها لم تكن موجودة قط
    Her bir şov daha önceleri var olmayan yüzlerce işi var ediyor. TED كل عرض يخلق المئات من فرص العمل لم تكن موجودة من قبل.
    Bunlar 5 yıl önce var olmayan şirketler. TED هذه هي الشركات التي لم تكن موجودة قبل خمس سنوات.
    Resmi olarak, böyle bir örgüt hiç var olmadı. Open Subtitles لم تكن موجودة رسميّاً وكانوا يعملون في هذهِ الشقة
    Çünkü evlendiğim kadın hiç var olmadı. Open Subtitles بسبب المرأة التى تزوجتها ؟ لم تكن موجودة
    Zayıf bir sinyal. Menzilini alamadık ama bir saniye önce orada değildi. Open Subtitles إشارة ضعيفة جداً، لكنها لم تكن موجودة قبل ثانية
    Victoria, şovun parçalarının artık olmadığı bir şeyi yapıyor olduğunu kabul etmelisin. Open Subtitles أجزاء في المعارض التي لم تكن موجودة. لا، ولكن ما في وسعها.
    Hayatın karmaşa halinde ve bu sayede sanki o hiç var olmamış gibi davranabiliyorsun. Open Subtitles أنت تدعى كل هذه الفوضي وكأنها لم تكن موجودة
    Geri döndüğünden beri çok iyi davranıyor ama Jenna'yı kör eden Alison hiç var olmamış gibi davranamayız. Open Subtitles لقد كان سلوكها أفضل ما يكون منذ أن عادت ,لكن لا يمكننا التظاهر أن آليسون التي أعمت جينا لم تكن موجودة.
    Bazen hiç var olmamış gibi geliyor. Open Subtitles أحياناً كما أنها لم تكن موجودة ابداً
    Hayatım boyunca hiç var olmamış bir Laura Lang' e benzemeye çalıştım. Open Subtitles أشعر أنني قضيت حياتي بأكملها أحاول أن أكون مثل (لورا لانغ) التي لم تكن موجودة
    Sanki hiç var olmamış gibi. Open Subtitles كما لو أنها لم تكن موجودة
    Ve bu durmadı. 1990'larda, 1990'dan önce var olmayan özgür ülkeler oluştu. TED في سنوات التسعينات 1990، وهذه هي الدول ذات السيادة لم تكن موجودة من قبل عام 1990.
    Matematikçiler var olmayan şekilleri yaratmaya başladılar. TED حينها بدأ علماء الرياضيات بخلق أشكال لم تكن موجودة.
    Çok fazla çalışıyorsun var olmayan komplolar görüyorsun. Open Subtitles كنت تعمل بجد للغاية. كنت ترى المؤامرات التي لم تكن موجودة.
    Anna Heymes öldü. Aslında hiç var olmadı. Open Subtitles أنا هيمس" ماتت,أو لم تكن موجودة أساساً"
    Belki de İngiltere aslında hiç var olmadı. Open Subtitles -ربما إنجلترا لم تكن موجودة حقا
    Patrick'e göre ailesi hiç var olmadı. Open Subtitles بقدر ما يُدرك (باتريك)، فإنّ عائلته لم تكن موجودة قط.
    Hayır, üçüncü kehanet, Agatha'nın kehaneti, orada değildi. Open Subtitles لا، لا الرؤية الثالثة, رؤية أجاثا لم تكن موجودة
    Böbreğiniz önceden orada değildi Bay Chamberlain. Open Subtitles لديك كليه لم تكن موجودة في جسمك من قبل، سيد تشامبرلين.
    Tıpkı fizikteki gibi. Sen görene dek orada değildi. Open Subtitles . الأمر أشبه بالفيزياء . لم تكن موجودة حتي رأيتها
    Tabii ki onun izlediği yolu anlayamayız ama bu yolun olmadığı anlamına gelmez. TED بالطبع لا نستطيع أن نتوقع هذه المسيرة، ولكن ذلك لا يعني أن تلك المسيرة لم تكن موجودة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more