Babamla ben, birbirimizi her gün gördük ama ciddi manada hiç konuşmadık. | Open Subtitles | أنا وأبي كنا نرى بعض كل يوم لكننا لم نتكلم حقاً |
Doğru dürüst hiç konuşmadık. Neden acaba? | Open Subtitles | كنت أفكر بها نحن لم نتكلم عن تلك القضية أبداً.. |
Biliyorsun, daha önce bunun hakkında hiç konuşmadık, Zach. | Open Subtitles | كما تعلم ،انه مجرد أن نحن حقيقة ابدا لم نتكلم بهذا,زاك |
Hiç bunun hakkında konuşmamıştık, değil mi? | Open Subtitles | حسنا, لم نتكلم أبدآ عنه سابقا, أم فعلنا? |
Yeni gelenlerle pek konuşmazdık. | Open Subtitles | لم نتكلم كثيرا للاشخاص الجدد |
Bizi tanımayabilirsin çünkü ailenle 17 yıldır konuşmuyoruz. | Open Subtitles | قد لا تعرفينا لأننا لم نتكلم مع والديك طوال 17 سنة. |
Gerçi bu konuyu hiç konuşmadığımızı biliyorum, ama yıkayıcılarınla seks yaptığını tahmin ediyorum. | Open Subtitles | أعلم أننا لم نتكلم قطّ في هذا الموضوع لكن لطالما افترضت أنك مارست الجنس مع محمماتك.هذا ما كنت أفعله |
Böyle şeylerden hiç bahsetmezdik; çünkü böyle olacağını düşünmemiştik. | Open Subtitles | لم نتكلم عن أي من هذه الأمور لأننا لم نكن نعلم أنها ستحصل. |
Uzun zamandır konuşmuyorduk. | Open Subtitles | لم نتكلم منذ وقت طويل. |
Geçtiğimiz 6 yıl boyunca pek konuşmadık ama bu seni tanımadığım anlamına gelmiyor. | Open Subtitles | في السَنَوات الـ 6 الأخيرة لم نتكلم كثيراً لَكنَّه لا يَعْني بأنّني لا أَعْرفُك مطلقاً |
- Biliyorsun, olaylar bizi bir araya getirdi, onun için bu konu ile ilgili hiç konuşmadık. | Open Subtitles | تعرفين كل هذه الامور تقربنا من بعضنا اكثر نحن لم نتكلم عن هذا حقا من قبل |
Bunu ikimiz de biliyorduk ama bu konuda hiç konuşmadık. | Open Subtitles | على الارجح بسببك كلانا علم بذلك ولكننا لم نتكلم ابدا حول ذلك |
Yani, son iki gündür hiç konuşmadık. | Open Subtitles | أقصد, نحن لم نتكلم حقا منذ عدة أيام |
Küs oluşumuz hakkında hiç konuşmadık. | Open Subtitles | شكليا ، نحن لم نتكلم عن الا نتكلم |
Küs oluşumuz hakkında hiç konuşmadık. | Open Subtitles | شكليا ، نحن لم نتكلم عن الا نتكلم |
Neyse, aylardır hiç konuşmadık. | Open Subtitles | على أي حال, لم نتكلم منذ أشهور |
En son lisedeyken Kanada'daki Uzay Kampı'na gittiğinde birkaç hafta konuşmamıştık. | Open Subtitles | آخر مرة لم نتكلم بها مع بعض لمدة أسبوع كانت في الصف العاشر عندما ذهبت للتخييم في كندا |
Çünkü biliyorsun bu konuyu hiç konuşmamıştık. | Open Subtitles | يمكنأنيفزعها,بسبب ,تعلمون, في الحقيقة لم نتكلم عن ذلك ابداً. لذلك... |
Doris ve ben gerçekten nerdeyse hiç doğru dürüst konuşmazdık. | Open Subtitles | لم نتكلم كثيراً أنا ودوريس. |
Yüzük yok, tarih yok. Bu konuda konuşmuyoruz bile. | Open Subtitles | ليس هناك حلقة زواج، مواعدة حتى نحن لم نتكلم عنه |