"لم نفعل شيء" - Translation from Arabic to Turkish

• şey yapmazsak
• bir şey yapmadık
• Dalga geçmeyin
• hiçbir şey yapmadık
• bir şeyler yapmadığımız sürece

Ama bir şey yapmazsak onun öleceğini de biliyoruz.
لكننا نعلم انه سيموت اذا لم نفعل شيء انا اسف.

Biz bir şey yapmazsak şirketin kontrolünü tamamen yitirecek.
ان بقيت عل موقفها ستخسر التحكم في الشركة على وجهٍ دائم ان لم نفعل شيء

Hiçbir şey yapmazsak binlerce erkek, kadın ve çocuk ölecek.
رجال، نساء وأطفال سيموتون بالآلاف إذا لم نفعل شيء

Bundan bahsettiğimizi biliyorum ama çok bir şey yapmadık.
أعرف أننا تحدثنا عن الأمر لكننا لم نفعل شيء

Biz bir şey yapmadık, Hoca'ya dua edin.
نحن لم نفعل شيء ادع لمولانا الشيخ

Dalga geçmeyin, bayan.
لم نفعل شيء يا سيدتي

Biz Boston Üniversitesi'ne kabul edildiğini duyduk ama bunu mümkün kılmak için hiçbir şey yapmadık.
حسناً لقد سمعنا لكن لم نفعل شيء لتسهيل قبولك في الجامعة

Biz kendimiz için bir şeyler yapmadığımız sürece, tanrılar bizim için hiç bir şey yapmaz.
الآلهة لن تفعل شيء لنا أذا نحن لم نفعل شيء لأنفسنا

Bu herneyse, eğer bir şey yapmazsak buraya girecek.
أي إن كان، سيندفع إلى هنا، إن لم نفعل شيء

Bak, hiçbir şey yapmazsak, ölecek.
بالتأكيد ستفعل إذا, لم نفعل شيء سيموت

Bir şey yapmazsak her şekilde ölecekler zaten.
إذا لم نفعل شيء ,هم موتى على أي حال

Eğer bir şey yapmazsak tehlike çok daha büyük.
الخطر سيصبح أكبر إذا لم نفعل شيء.

Bir şey yapmazsak dizi biter. - Ne yapmak istiyorsun?
المسلسل ميت إذا لم نفعل شيء

Bir şey yapmazsak onun için tekrar gelecek ama bu kez Asgard'ı tamamen yerle bir edecek.
إذا لم نفعل شيء سيعود إلينا مجدداً، ولكن هذه المرة سيقضي على كل (آسغارد).

Ben de öyle düşünüyorum. Yanlış bir şey yapmadık ve burası da senin yetik alanında değil.
،نحن لم نفعل شيء خطاْ هنا "Jurdiction" وليست لديك

Biz bir şey yapmadık. - Asla--
يجب عليك أن تعرف بأننا لم نفعل شيء

Hiç bir şey yapmadık
نحن لم نفعل شيء.لقد بدأ بلمسي ، وارتعبت

Biz yasadışı bir şey yapmadık küçük şeyler
ـ ونحن لم نفعل شيء غير قانوني ـ تفاهات

Kötü bir şey yapmadık.
لم نفعل شيء ملعون البته

Sana söylüyorum, hiçbir şey yapmadık.
لا حبيبتي. أؤكد لك لم نفعل شيء

- Hemen bir şeyler yapmadığımız sürece bir "sonra" olmayacak.
ومنهنا.. لن يكون هناك "من هنا" إذا لم نفعل شيء في الحال