Ancak tek sorun, programı başlatmak için hiç paramız yoktu. | TED | لكن المشكلة الوحيدة هي أننا لم نملك المال لبدء البرنامج. |
Hiçbir Sey için paramiz yoktu. o yüzden evden ayrildim. | Open Subtitles | لم نملك من المال كثيراً لأي شيء، لذا تركت البيت |
Fakat hiç paramız yoktu çünkü önceki hükûmet gerçekten hazineyi boşaltmıştı. | TED | لكننا لم نملك المال، لأن الحكومة السابقة قد أفرغت خزائن الأموال تقريبًا. |
hiç paramız, kaynağımız yoktu ve iklim grevin aslında ne olduğuyla ilgili hiçbir fikrimiz yoktu. | TED | لم نملك المال ولا الموارد ولم يكن لدينا أدنى فكرة تمامًا ما الذي يعنيه الاضراب بشأن المناخ حقًا. |
Seçim şansımız yoktu! Onlara karşı bizdik! Öl ya da öldür! | Open Subtitles | لم نملك اي خيار كنا نحن في مواجهتهم اما ان تَقتل او تُقتل |
Elimizdeki bilgiye göre harekete geçmekten başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | لم نملك خياراً سوى التصرف بحسب المعلومات التي كانت لدينا |
Kendisi ana güvenlik şirketine atanmıştı. Bize verdiği bilgiyi sorgulamamız için bir neden yoktu. | Open Subtitles | لقد كان ضابطاً في الأمن الداخلي لم نملك سبباً للشك بالمعلومات التي زودنا بها |
O zamanlar çok şeyimiz yoktu, birbirimizden başka. | Open Subtitles | لم نملك الكثير في ذلك الوقت لكننا كنا نملك بعضنا البعض دائماً |
Bir Atlantik Ormanını yeniden yeşillendirmeyi öğreten bir kitap yoktu. | Open Subtitles | لم نملك اي معلومات عن كيفية احياء الغابة الاطلسية |
Eski patronum bu davayı almayı çok istemişti, ama buna ayıracak zamanımız ve bütçemiz yoktu. | Open Subtitles | كان رئيسي السابق يتمنى العمل عليها ولكننا لم نملك المال أو الوقت الكافي |
Malımız mülkümüz yoktu ama onun yanındayken sevildiğimi hissediyordum. | Open Subtitles | لم نملك الكثير ولكن عندما كانت بجواري، شعرت بالحب |
Evet, fakat deneyecek zaman yoktu. | Open Subtitles | أجل، ولكن لم نملك الوقت لتجربته |
Tatlım, başka şansımız yoktu. Büyüyüp duruyordu. | Open Subtitles | حسناً، يا عزيزي، لم نملك خياراً. |
Yemek, kıyafet, oyuncak almaya... paramız yoktu. | Open Subtitles | لم نملك المال للطعام والملابس و الألعاب |
Hayır yeterli delil yoktu. | Open Subtitles | كلا لم نملك ما يكفي لحسبها |
Başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | لم نملك خياراً آخر |
Annie ile ben ise konuşmaya başladık, çünkü başka seçeneğimiz yoktu. | Open Subtitles | (جلسنا نتكلم أنا و (آني لأننا لم نملك خياراً آخر |
O para da bizde yoktu. | Open Subtitles | نحن لم نملك ذلك المبلغ ايضا |