"لم يتغيّر" - Translation from Arabic to Turkish

    • değişmedi
        
    • değişmemiş
        
    • değişmeyecek
        
    • Değişen
        
    • hâlâ aynı
        
    • değişiklik olmazsa
        
    • değişmez
        
    • değişmediği
        
    • değişmemişti
        
    • değişmediğini
        
    Eric. Eric, hâlâ sana yardım etmek istiyoruz. Hiç bir şey değişmedi. Open Subtitles أيريك، إننا مازلنا نرغب بمساعدتك و لم يتغيّر أي شيء
    O hiç değişmedi ama ben değiştim. Open Subtitles هو لم يتغيّر على الأطلاق لكنني أنا تغيّرت
    Çok iyi takımlar. Ben oynadığımdan bu yana hiçbir şey değişmemiş. Open Subtitles إنه فريق قوي لم يتغيّر أيّ شيء منذ لعبي معه
    Siz ikiniz hala kafeslerinizde tıkılıp kalmış hiçbir şey değişmemiş gibi davranıyorsunuz. Open Subtitles أنتما تتصرّفان و كأنّه لم يتغيّر شيئاً و كأنّكم مازلتم مُحاصَرين في حدود أقفاصكم
    Hiçbir zaman değişmeyecek, anla artık. Open Subtitles لم يتغيّر شيءٌ إطلاقًا، لا؟ عليكَ الصّحو.
    Aradaki 50 yılı çıkarırsak senin için Değişen bir şey yok. Open Subtitles فيما أنّكَ فوتَّ آخر 50 عاماً، لم يتغيّر شيئاً بالنسبة إليكَ.
    Mike içeri girdiğinde nasıl biriysen hâlâ öylesin. Ve çıkmak için hileli bir anlaşma yapması Mike'ın da hâlâ aynı olduğunu düşündürüyor. Open Subtitles لم تتغير، وحقيقة عقده صفقة خبيثة ليخرج تعني أنه لم يتغيّر
    Durumunda değişiklik olmazsa evet. Open Subtitles ما لم يتغيّر شيء ما , نعم
    yavaş yavaş küçülüyor hiçbir şey değişmedi. Open Subtitles نحنُ نًُبح أصغر ببطىء. لم يتغيّر أى شىء.
    Dinle, hiçbir şey değişmedi. Hâlâ yapacağımız bir iş var. Open Subtitles اسمع، لم يتغيّر شيء ما زال أمامنا عمل يجب القيام به
    Hiçbir etkilenme izi göstermedi. Tedavi değişmedi. Open Subtitles ولم يظهرا أي علامة للعدوى، العلاج لم يتغيّر
    Ama hiçbir şey değişmedi, işimize odaklanmalıyız. Open Subtitles لكن لم يتغيّر شيء، يجب أن نبقى مركزين على العمل.
    Bak, buraya gelip bana söylediğin şeyi söyleyerek benden hiçbir şey değişmemiş gibi davranmamı bekleyemezsin. Open Subtitles اسمعي، لا يمكنكِ القدوم إلى هنا وإخباري بما قلتِه قبل قليل و التوقّع منّي بأن أتصرف وكأنه لم يتغيّر شيئاً
    - Merak etme. İstihbarat raporlarına göre, pek değişmemiş. Open Subtitles لا تقلق، وفقاً لتقارير استخباراتيّة وجهه لم يتغيّر كثيراً
    Vatikan'da, gizli arşivlerde gördüğümün aynısı. - Hiçbir şey değişmemiş. Open Subtitles إنّها نفسها , إنّها مثل ما رأيتُها في أرشيف الفاتيكان السري , لم يتغيّر شيء
    Öyleyse, halkın önünde. Ama aramızda başka hiçbir şey değişmeyecek. Open Subtitles حسناً في العلن لا بأس في ذلك، لكن لم يتغيّر أيّ شيء بيننا.
    Biliyorsun geliyorum dedim diye, bir şey değişmeyecek. Open Subtitles لم يتغيّر شيء حقّاً عندما أخبرته بأنّي قادم
    Her şey bıraktığın gibi duruyor, dedem. Değişen hiçbir şey yok. Open Subtitles كل شيء على حاله وكما تركتَه يا جدّي، لم يتغيّر منه شيء
    Aksine, hâlâ aynı. Open Subtitles بل هو نفسه لم يتغيّر.
    Eğer bir değişiklik olmazsa... Open Subtitles إذا لم يتغيّر شئ...
    Rengi değişmez ve beyaz kalırsa yeterli ve güvenilir olduğun için aramızda kalabileceğin anlamına gelecek. Open Subtitles إذا لم يتغيّر لونها وبقيت بيضاء هذا تلقائياً يعني بأنّك كفؤ وموثوق بك للبقاء معنا
    Bir şey değişmeyecekse, şimdiye kadar değişmediği gibi değişmesin. Open Subtitles إذا لم يتغيّر اي شيء قريبا فانه لن يتغيّر قط في الطريق أشياء لم تكن تتغيّر طيلة ذلك الوقت
    Gerçekte, hiç değişmemişti. Open Subtitles في النواحي الحقيقية، هو لم يتغيّر
    Yapıştırıcı renginin ateşten ötürü değişmediğini görünce yontunun gerçek olduğunu sanıyorlar. Open Subtitles يفترضون أن التمثال سالم لأن لونه لم يتغيّر تقرّحًا من اللهيب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more