Siz hala susan'ı hiç olmamış taciz için tedavi ediyordunuz. | Open Subtitles | أنت لا زلت تعالجها لسوء الإستخدام الذي لم يحدث أبداً |
Size söyledim. Hemen çıkartacağım ve bu hiç olmamış gibi davranacağız. | Open Subtitles | أخبرتكن بذلك سأخلعه وسنعتبر هذا لم يحدث أبداً |
Şu telefonu açmayacağım. Bu olay Hiç yaşanmadı. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن أذهب إلى هناك لألتقط الهاتف هذا لم يحدث أبداً |
hiç olmadı diyebilirim | Open Subtitles | أستطيع القول أن هذا لم يحدث أبداً |
Dün gece aramızda olanlar, asla olmadı. | Open Subtitles | ماحدث الليلة الماضية بيننا لم يحدث أبداً. |
Bu daha önce hiç olmamıştı yoksa bugün uğursuz bişeylermi olacak | Open Subtitles | هذا لم يحدث أبداً من قبل أتمنى ألا يكون هذا نذير شؤم لما سيحدث في هذا اليوم |
Hiçbir zaman kanıtlanamadı, ve kanıtı olmayan şeyler gerçek değildir. Ve, biliyorsun bu utanç verici. | Open Subtitles | لم يثبت ذلك، وبدون دليل فكأنه لم يحدث أبداً |
Sorun şu ki, hiç olmamış birşeyi hatırlıyorum. | Open Subtitles | المشكلة هى أننى أتذكر شيئاً لم يحدث أبداً |
Ve ben bu hiç olmamış gibi davranmak istemiştim ama yapamadım, ve... | Open Subtitles | وأردت أني أدعي بأن ذلك لم يحدث أبداً لكني لم أستطع |
Ve ben bu hiç olmamış gibi davranmak istemiştim ama yapamadım, ve... | Open Subtitles | وأردت أني أدعي بأن ذلك لم يحدث أبداً لكني لم أستطع |
Bu hiç olmamış gibi güzel bir öğle yemeği yeriz. | Open Subtitles | و نحظى بعشاء جميل، كأن هذا لم يحدث أبداً |
Bunlar hiç olmamış gibi davranmamız mümkün mü? | Open Subtitles | هل هناك طريقة ، أن نتظاهر أن هذا لم يحدث أبداً ؟ |
Bunlar hiç olmamış gibi davranmamız mümkün mü? | Open Subtitles | هل هناك طريقة ، أن نتظاهر أن هذا لم يحدث أبداً ؟ |
Zaten bu olay Hiç yaşanmadı ve onlar da hiçbir zaman burada değildi, yani kim takar? | Open Subtitles | ..مع ذلك هذا لم يحدث أبداً و لم يتواجدوا أبداً.. |
Birkaç rüşvet ve Hiç yaşanmadı, değil mi? | Open Subtitles | -بعض من الرشاوى -هذا لم يحدث أبداً حسناً؟ |
Yani...bu hiç olmadı ve onlar buraya hiç gelmedi. | Open Subtitles | إذا ... ذلك لم يحدث أبداً و هم لم يكونوا هنا أبداً |
Çünkü olacağına inanmıyordu, ve asla olmadı. | Open Subtitles | لأنهُ لم يكن يؤمن بأن ذلك سيحدث لذلك لم يحدث أبداً |
dokunulmazların yaptığı yemekten yedin ki böyle bir şey daha önce hiç olmamıştı. | TED | لقد اكلت طعاماً مطبوخاً من المنبوذين ، الذي لم يحدث أبداً في ذاكرتنا ". |
Hiçbir zaman kanıtlanamadı, ve kanıtı olmayan şeyler gerçek değildir. | Open Subtitles | لم يثبت ذلك، وبدون دليل فكأنه لم يحدث أبداً |
Bu deney hiç gerçekleşmedi. | Open Subtitles | هذا لم يحدث أبداً |