"لم يحضر" - Translation from Arabic to Turkish

    • gelmedi
        
    • burada değil
        
    • gitmemiş
        
    • gelmemiş
        
    • gelmezse
        
    • gelmediğini
        
    • gelmeyen
        
    • getirmedi
        
    • gitmediğini
        
    • ortaya çıkmadı
        
    • getirmiyor
        
    • getirmemişti
        
    Bir gün yine balığa gidecektik... ama babam eve hiç gelmedi. Open Subtitles في يوم من الأيام كنت ذاهبا الصيد، ولكن أبي لم يحضر.
    Sözlerinin René'ye gitmesinden korkmuştu. René neden gelmedi? Open Subtitles كَانتْ خائفة من كلماتِه إلى رينيه لماذا لم يحضر رينيه ؟
    Charlie gelmedi diye bozuldun. Open Subtitles حسنا.انتى تلاحظين ان الاطفال .حضروا وان تشارلى لم يحضر
    Şu anda burada değil, değil mi? Open Subtitles "داستان"- هو لم يحضر أليس كذلك؟ -
    Kötü çocuk şartlı tahliye memuruyla son görüşmesine gitmemiş. Open Subtitles الفتى الشقي لم يحضر موعد لقائه مع ضابط تسريحه
    Burada olmasını tek nedeni yemeğinin gelmemiş olması ve tvde maçın olması. Open Subtitles ... . السببالوحيدلماذاهوهنا . لأن غذائه لم يحضر واللعبه تعمل على التلفاز
    Hanımefendi, özür dilerim, ama kimse gelmezse 20 dakika sonra masayı almam lazım. Open Subtitles سيدتي، أنا أسف، لكن ان لم يحضر اي شخص في 20 دقيقة سأحتاج للطاولة
    Bugün bir karşılaşması vardı ama gelmediğini söylediler. Open Subtitles كان لديه مباراة هنا اليوم لكن يقولون أنه لم يحضر
    Kendi ödül törenine bile gelmedi. Open Subtitles انه حتى لم يحضر الى العشاء فى حفل تكريمه
    Tek bir senatör bile kongrede Afrikan Amerikalılar'ın yardımına gelmedi. Open Subtitles لم يحضر سيناتور وحيد لمعاونة الأمريكيين من أصل أفريقى بالكونجرس واحد تلو الآخر قد تم إخبارهم
    Ama onunla buluşmaya gittiğim gün gelmedi. Open Subtitles ولكن فى اليوم الذى ذهبت للقائه, هو لم يحضر.
    Quentin tüm hafta boyunca derse gelmedi... ve sanırım bunun sebebi takımdan atılmış olması. Open Subtitles كونتن لم يحضر للصف هذا الاسبوع كله واعتقد ان السبب هو طرده من الفريق
    Çıkıyor sayılırız, ve bilmiyorum, maçlarımın hiçbirine gelmedi, Open Subtitles نحن نوع ما نتواعد, لا أعلم، إنه لم يحضر أبداً لأي من مبارياتي،
    Tom gelmedi. Üstelik yanında Detlef Schrempf var. Open Subtitles توم لم يحضر الى الان وهو معه داليف شيمبرف
    Dün gece o muhbirle buluşacaktım, gelmedi ve hiç böyle yapmazdı. Open Subtitles وكان من المفترض أن أتقابل الليلة الماضية مع هذا المخبر ولكنّه لم يحضر وهذا ليس من شيمه
    Mutfak masasına yatırıp ütüledim ve spreyledim ama randevum gelmedi bile. Open Subtitles وضعته على طاولة المطبخ, انا قمت بكيه بشكل ناعم ومن ثم الشعر خرب وموعدي لم يحضر
    Peshwa neden burada değil? Open Subtitles لماذا لم يحضر بيشوا
    O sabah fazladan antrenman yapmak için koçuyla buluşacaktı, ama hiç gitmemiş. Open Subtitles يفترض به مقابلة مدرّب فريقه صباح اليوم التالي من أجل القيام ببعض التمارين الإضافية , لكنه لم يحضر قط
    Senin oğlunu oynaması gereken çocuk-- Bugün işe gelmemiş. Open Subtitles إن الفتى الذي كان سيلعب دور الإبن في مشهدك لم يحضر إلى هنا اليوم
    Mahkemeye gelmezse anlaşmaya göre burası elinizden gidecek. Open Subtitles والآن إن لم يحضر المحاكمة، ينصّ الاتفاق على أن تفقدوا هذا المنزل.
    Burada çalışmaya başladığımdan beri bir gün bile işe gelmediğini hatırlamıyorum. Open Subtitles ماك يأخذ أبدا يوم عطلة. لا أعتقد كان هناك يوم واحد منذ لقد عملت هنا أنه لم يحضر.
    Bense gelmeyen bir adamın seks aramasına cevap veriyordum. Open Subtitles أمّا أنا فكنت ألبّي نداءً جنسيًّا، لشاب لم يحضر أصلًا.
    Almanlar ağır zırhlıları neden getirmedi anlamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع ان افهم لماذا لم يحضر الألمان مدرعاتهم إلى المعركة
    Dün okula gitmediğini öğrendik. Open Subtitles لقد تأكدنا من أنه لم يحضر للمدرسة يوم الأمس
    Evet; ama sanık ortaya çıkmadı bile. Open Subtitles نعم ولكن المدعى عليه لم يحضر حتى
    Bana oyuncak uçak ya da üzerinde "New York'a Aşığım" yazılı bir tişört getirmiyor. Open Subtitles لم يحضر لي العاب او قمصان مكتوب عليها "انا احب نيويورك"
    Bu çocukla en az 8 kere takılmıştım ve bana hiç sandviç getirmemişti. Open Subtitles عبثت مع شاب على الأقل ثمان مرات,‏ وهو لم يحضر لي شطيرة أبداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more