"لم يخرج من" - Translation from Arabic to Turkish

• çıkmadı
• çıkamadı

- Beş dakika önce çıkmış olması lazım. - Bu taraftan çıkmadı.
ـ لقد غادر مُنذ 5 دقائق ـ لم يخرج من هذا الطريق

Hastaneden eve döndükten sonra bir daha hiç dışarı çıkmadı.
و منذ خروجه من المستشفى لم يخرج من البيت مطلقاً

Ángel Andrade'nin (Juan) hayatından çıkmadı.
لم يخرج من حياه أنخيل أنديرادِ المعروف سابقاً بــ خوان

Öyle görünüyor ki, Bay Wilder kabuğundan çıkamadı ta ki ikinci yılın yarısına kadar.
يبدو أن السيد وايلدر لم يخرج من مكانه منذ فترة طويلة

Ve korkusuz liderimiz de saklandığı delikten daha çıkamadı!
، وقائدنا المـُخضرم ! لم يخرج من غرفة الجبناء بعد

Şoför arabadan dışarı hiç çıkmadı, değil mi?
السائق لم يخرج من السيارة أبداً, أليس كذلك؟

Kokunun kaynağı ondan geliyorduysa, oradan hiç çıkmadı.
إذا كان مصدرالرائحة فهو لم يخرج من هناك أبدا.

Oh, neredeyse bir yıldır çıkmadı. Dave gereksiz bir insandır.
اوه لا , لم يخرج من سنة دائما ما يكون ضائع , واقول له

Geçen hafta, üç gün odasından hiç çıkmadı ben de akşam yemeğinde hardallı sandviç yedim hep.
الأسبوع الماضي ، لم يخرج من غرفته لمدة ثلاث أيام كان عشائي ساندويتش بالمخلل

Arabasından çıkmadı bile. Quesadilla'mı da aldı.
لم يخرج من سيارته حتى وأخد شطائر الكاساديا خاصتي.

Oğlum gece boyunca hücresinden çıkmadı.
ابني لم يخرج من زنزانته طوال الليل

O ses benden çıkmadı.
حسـن هـذا الصوت لم يخرج من مؤخرتـي

Senin çocuk dışarı çıkmadı Charlie.
الولد لم يخرج من المحل ابدا يا تشارلي

Laura'yı kaybettiğimizden beri hiç dışarı çıkmadı.
لم يخرج من منزله منذ وفاة لورا

Döndüğüm zaman odasından dışarı çıkmadı.
لكنه لم يخرج من مكتبه عندما عدت

Evet, aslına bakılırsa odadan henüz çıkmadı, bu yüzden...
نعم، في الحقيقة، هو لم يخرج من الغرفة بعد... أتعلم؟

Çünkü kapıdan çıkmadı.
لأنّه لم يخرج من الباب الأماميّ.

Hapishaneden çıkamadı.
لم يخرج من السجن حي

Trenimiz New York'tan hiç çıkamadı.
قطارنا لم يخرج من نيويورك.