Neden arkadaşlarımızı... aramamıza izin vermediler, dostum? | Open Subtitles | لماذا إذن لم يسمحوا لنا بأن نكلم أي من أصدقائنا؟ |
Biz içeriye girip Atalarla konuşacaktık ama bir sebepten bizim içeri girmemize izin vermediler. | Open Subtitles | كنا نحاول الدخول للتحدث الى الكبار لكنهم لسبب ما لم يسمحوا لنا بالدخول |
Ekmek makinesi için ödeme yapmak istedik ama izin vermediler çünkü örnek modeldi... | Open Subtitles | لقد أردنا لدفع صانع الخبز، ولكن لم يسمحوا لنا دفع ثمنها لأنه كان نموذجا الأرض، و |
Elbette panik çıkmaması için Mavi Hattı aştığına dair haberlerin yayınlanmasına izin vermiyorlar. | Open Subtitles | بالطبع لم يرغبوا بحالة فزع , لذا لم يسمحوا لنا بنشر التقارير التي عبرت بالفعل الخط الاورق |
H H gözcülük yaparken tuvaleti kullanmamıza izin vermiyordu. | Open Subtitles | لم يسمحوا لنا باستعمال حمّامهم عندما كنا نعتصم. |
Büyükbabamız öldüğünde görmemize izin vermediler. | Open Subtitles | لم يسمحوا لنا برؤية جدي عندما توفي |
Öldüğünde dedemizi görmemize izin vermediler. | Open Subtitles | لم يسمحوا لنا برؤية جدي عندما توفي |
Onları hastaneye götürmemize izin vermediler. | Open Subtitles | لم يسمحوا لنا أن نأخذهم للمستشفى. |
Birşey değiştirmemize izin vermediler. | Open Subtitles | لم يسمحوا لنا بتغير أي شيء. |
Paris tam bir fiyaskoydu. Mona Lisa'yı görmemize bile izin vermediler. | Open Subtitles | باريس) كانت فوضى) "لم يسمحوا لنا حتى برؤية "الموناليزا |
Eğitim yapmamıza izin vermiyorlar. Atış yapmamıza izin vermiyorlar. | Open Subtitles | إنهم لم يسمحوا لنا أن نتدرب أو نطلق النار. |
Banyolarını bile kullanmamıza izin vermezken kıçlarını öpüp onlar için kendimizi mi feda edeceğiz? | Open Subtitles | لم يسمحوا لنا حتى بدخول دورة المياه خاصتهن. رغم هذا، علينا تقبيل مؤخراتهن. و نضحي بحيواتنا من أجلهن؟ |