Ve insanlara onlar hakkında sorular sordum ve evet, bu olayı biliyorlardı, fakat hiç bir şey bilmiyorlardı. Nereden geldiklerine dair, ya da herhangi başka bir şey. | TED | وسألت الناس عن ذلك ونعم، يعلمون بذلك، ولكنهم لم يعلموا شيئاً، من أين أتت، أو أي شيء. |
Wyant Wheeler'daki ortaklar Andrew Beckett'ı kovduklarında onun AIDS'li olduğunu bilmiyorlardı. | Open Subtitles | الشركاء في ، ويانت ويلر لم يعلموا أن ، أندرو باكت كان به مرض الإيدز عندما طردوه |
Onlar bile benim sisteme bağlı olduğumu bilmiyorlardı. | Open Subtitles | ثمة شيء واحد لم يعلموا بأمره, أنا مزوّد بأسلاك أيضاً |
Bir kaç gün öncesine kadar tıp adamının... ..zemine inek kanı döktüğünden haberleri yoktu. | Open Subtitles | لم يعلموا أنه من عدة أيام رجل الطب سكب دم بقرة على الاسمنت |
Saatlerin çalıştığını henüz bilmiyorlar. Onları vermeye hiç niyetim yok. | Open Subtitles | لم يعلموا ان الساعات عملت لا انوى ان ننتهى من هذا |
Hattâ birçok asker tam olarak hangi kıyıya çıkacağını bilmiyordu. | Open Subtitles | وأغلب الجنود لم يعلموا بعد ما الشواطئ التى ستتم مهاجمتها |
Hikâyedeki ailesi hiç bilmese de kızları ailesini çok özlüyor. | Open Subtitles | والوالدين بالقصة لم يعلموا ذلك لكنها تفتقدهم كثيراً |
peki, burada olduğumuzu bilmiyorlarsa, pozisyonumuz kolayca açığa çıkar. | Open Subtitles | نعم , واذا لم يعلموا اننا هنا سوف يبين موقعنا بسرعة |
Ama eğer sarhoş olduğunuzu bilmezlerse onlara zarar veremezsiniz. | Open Subtitles | لكنك لا يمكنك أذيتهم إذا لم يعلموا أنك تشرب |
Fakat kaçıranlar tekrar geri nereye koyacaklarını bilmiyorlardı. | Open Subtitles | تم استخدامه لمحاربة المهاجمين لكن المختطفين لم يعلموا |
Ama bunu bilmiyorlardı ve suyu bulmak o kadar önemliydi ki denemeye devam ettiler. | Open Subtitles | لكنهم لم يعلموا ذلك و هكذا كانت أهمية إيجاد الماء و هكذا إستمروا في البحث |
bilmiyorlardı ki bunu sarhoş başkanın aldığı grip aşıları dandik çıkınca yeni grip aşıları alabilmek için yaptım. | Open Subtitles | لم يعلموا انني فعلتها لادفع للقاح الانفلونزا بعد أن جلبها المحافظ المخمور لتكون لقاح الهلام |
Omuzlarında başka bir çocuk taşıdıklarını ve sokaklarda başka bir çocukla dans ettiklerini bilmiyorlardı. | Open Subtitles | لم يعلموا أنهم يحملون صبياً آخر فوق أكتافهم ويرقصون في الشوارع |
Operasyonların gizli doğası sebebiyle sadece devlet yetkilileri konuyla ilgili konuşamaz değildi, çok da fazla birşey bilmiyorlardı. | Open Subtitles | ونظراً لسرية العملية لم يكن المتحدثين الرسميين بإسم الحكومة غير قادرين علي الحديث عنها بل لم يعلموا حتي بوجودها |
Ne yaptıklarını tam olarak bilmiyorlardı. | TED | لم يعلموا ما كانوا يقومون به تحديداً |
Neler olduğundan bile haberleri yoktu. | Open Subtitles | انهم من المحتمل لم يعلموا ابدا" اي شيء هناك |
Benim oraya soygunu gerçekleştirmek istediğim için gittiğimden haberleri yoktu. | Open Subtitles | لم يعلموا في الأصل بأن هناك سرقة ستتم |
haberleri yoktu ki. | Open Subtitles | لم يعلموا بأمره |
Başkanlık Sarayı'nda çalışan insanlar bile başkanın bütün gün nerede olduğunu bilmiyorlar. | Open Subtitles | أشخاص من المفترض أنهم جزء من البيت الأزرق لم يعلموا حتى بمكان تواجد الرئيس ليوم كامل |
Sırf bir adam hakaret etti diye, ...anana küfretti diye kavga ettiğini bilmiyorlar. | Open Subtitles | لم يعلموا انك قاتلت بسبب اهانة فقط لأن رجلا قال لك |
Bana saldırmayanlar ya hiçbir şey bilmiyordu, ya da konuşmadı. | Open Subtitles | الذين لم يهاجموني لم يعلموا أو لم يتحدثوا , لم نحصل على شيء |
Hikâyedeki ailesi hiç bilmese de kızları ailesini çok özlüyor. | Open Subtitles | والوالدين بالقصة لم يعلموا ذلك لكنها تفتقدهم كثيراً |
Kayıp olduğumuzu bilmiyorlarsa gelip bizi nasıl arayacaklar? | Open Subtitles | أعني كيف سيأتوا للبحث عنا إن لم يعلموا بأننا مفقودون |
Ama eğer sarhoş olduğunuzu bilmezlerse onlara zarar veremezsiniz. | Open Subtitles | لكنك لا يمكنك أذيتهم إذا لم يعلموا أنك تشرب |