Flanigan yasa dışı ya da protokole karşı gelecek hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | فلانيجان لم يفعل أي شيء غير قانوني أو مخالف للقواعد |
- Ona karşı hiçbir şey yapmadı ki. - Liber8'in amaçlarına uyuyor. | Open Subtitles | هو لم يفعل أي شيء لها هذا يتناسب مع أهداف حركة التحرير 8 |
Arada ondan bahseder ama bunun için hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | مازل يتحدث عن ذلك و كل شيء و لكنه لم يفعل أي شيء حيال ذلك |
Yemin ederim o hiç bir şey yapmadı. Lütfen yapmayın. | Open Subtitles | أقسم بالله أنه لم يفعل أي شيء . الرجاء لا. |
Bakın, gerçek silah kullanamazsınız. O size bir şey yapmadı. - Beni dinleyin... | Open Subtitles | ،لا يمكن أن تستخدم كائن فضائي حقيقي لم يفعل أي شيء |
Üniversiteden ayrılıp beni hayal kırıklığına uğratmaktan başka hayatı boyunca hiçbirşey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل أي شيء في حياته منذ أن غادر الجامعة إلا قيامه بخيبتي أعلم ذلك |
O hiç birşey yapmadı. | Open Subtitles | أنه لم يفعل أي شيء. |
Ona çizdiğin kaderi hak edecek hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | لم يفعل أي شيء ليستحق المصير الذي منحته إياه |
Koridorda dolanıyordu, yanıma geldi, oturdu ve boş boş arkama baktı, bir süre hiçbir şey yapmadı, hızlıca başını 180 derece döndürdü ve sonra kaçtı. | TED | كان يتدحرج في الرواق، اقترب مني، وجلس هناك، وحدق ببصره إلى ما خلفي دون أي تعبير، لم يفعل أي شيء لفترة، ثم أدار رأسه حوالي 180 درجة بسرعة، وركض بعيدًا. |
Ancak kanun hiçbir şey yapmadı. Sadece bize tek bir soru bıraktı: | Open Subtitles | و لكن القانون لم يفعل أي شيء تركنا نتساءل ... |
hiçbir şey yapmadı am hırsızlıktan hapse attılar. | Open Subtitles | لم يفعل أي شيء وقد اتهموه بهذه السرقة |
Oğlum hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | ابني لم يفعل أي شيء |
hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | أنه لم يفعل أي شيء. |
Babam seni incitecek hiçbir şey yapmadı. | Open Subtitles | أبي لم يفعل أي شيء لكم |
Teknik olarak yanlış bir şey yapmadı. | Open Subtitles | من الناحية الفنية ، لم يفعل أي شيء خاطئ. |
Dürtülerini tatmin etmekten başka bir şey yapmadı ve tüm hayatını da mahvetti. | Open Subtitles | إنه لم يفعل أي شيء إلا أنه ساير وضعه السيء ودمر الكثير من الحيوات خلال ذلك |
O bir şey yapmadı. Ben ona şişeyle vurdum. | Open Subtitles | انه لم يفعل أي شيء , لقد أصبته بالقنينة |
Çünkü Jack Burridge yalan söyleyeceği bir şey yapmadı. | Open Subtitles | لان جاك بريدج لم يفعل أي شيء يكذب عليه |
O'nun iyi biri olduğunu biliyorsunuz. O bunu hak edecek hiç bir şey yapmadı! | Open Subtitles | تعرفون أنه رجل جيد هو لم يفعل أي شيء |
Demek istediğim, Josh hiçbirşey yapmadı. Masum. | Open Subtitles | "الموضوع فقط في أن "جوش لم يفعل أي شيء ، إنه بيء |
O hiç birşey yapmadı. | Open Subtitles | أنه لم يفعل أي شيء. |