"لم يكن أحد" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hiç kimse
        
    • kimse yoktu
        
    • Kimsenin
        
    • kimse yokmuş
        
    • değildi
        
    Bütün istiridyelerde vibrioıvardır ama neredeyse Hiç kimse de hemokromatoz yoktur. Open Subtitles جميع المحارات سليمة ولكن تقريباً لم يكن أحد لديه الصباغ الدموي
    Aslında Hiç kimse orada olduğunu bilmiyordu. TED في الواقع، لم يكن أحد يعرف أنها موجودة.
    Belki de bütçe kesintilerindendir. Kapının önünde kimse yoktu. Open Subtitles لعله التقليص في الميزانية لم يكن أحد يراقب مكتبك
    Kimsesizdi çünkü içeride başka kimse yoktu. Open Subtitles كان حبس إنفرادي لانه لم يكن أحد مسجون غيره هناك
    Ama eğer Kimsenin bakmadığından eminsen mendilini temiz tutmak için parmaklarını kullanabilirsin. Open Subtitles لكن اذا لم يكن أحد ينظر، استعمل اصبعك حتى تحافظ على منديلك.
    Ve onun verdiği ifadeye göre, evde ikisinden başka Hiç kimse yokmuş. Open Subtitles و شهادته تفيد أنه لم يكن أحد في البيت سواهما
    Hiç kimse onlara sağa, sola dön demedi, ya da ön bir bilgi vermedi. TED لم يكن أحد يخبرهم أن يذهبوا يسارًا أو يمينًا أو يمنحهم مسارا مُبيّنا مسبقًا.
    Hiç kimse bizim kadar gülmedi içimizden hiç biri de, annesini vurmuş olan o çocuktan daha çok gülmedi. Open Subtitles و لم يكن أحد يضحك أكثر منا و كان أكثرنا ضحكاً هو الصبى الذى قتل أمه
    Ve Hiç kimse, daha önce ona enchilada yapmamıştı. Open Subtitles ثم مرة أخرى، لم يكن أحد قد جعلت من أي وقت مضى الإنتشلادا لها من قبل.
    Hiç kimse, böyle hain kozmik bir civarda daireler içinde gezegen bulmayı beklemiyordu. Open Subtitles لم يكن أحد يتوقع أن يجد أي كواكب تدور في مثل هذا الجوار الكوني الغادر
    Bütün istiridyelerde vibrioıvardır ama neredeyse Hiç kimse de hemokromatoz yoktur. Open Subtitles ولكن تقريباً لم يكن أحد لديه الصباغ الدموي
    Olayın iç yüzünü bilen Hiç kimse gazetedeki portrenin dürüstçe yazıldığını düşünmedi. Open Subtitles أتعلم لم يكن أحد مشاركاً بـ حدث حقيقي وظنّ بأنه سيصوّر بـ صدق في الجريدة
    Eve geldiğimde kimse yoktu ve yatak o kadar güzel görünüyordu ki, ayı ailesinin evine giden küçük kıza döndüm, sen Reagan olmalısın! Open Subtitles لم يكن أحد هنا عندما رجعت المنزل وكان السرير يبدو رائعا , وكان الأمر معتدلا جدا , ولابد وأنك ريجان
    Ama hattın öbür ucunda kimse yoktu! Tahmin edersin ki hiçbir şey anlamıyordum. Open Subtitles لم يكن أحد على الهاتف، لم أفهم
    - Evet, Lincoln'ün doğum günüydü. kimse yoktu okulda. Open Subtitles -نعم ، لقد كان عيد ميلاد " لينكولن " لم يكن أحد هناك
    Evinize uğradım ama kimse yoktu. Open Subtitles لقد مررت بالمنزل ولكن لم يكن أحد هناك
    Yanımda kimse yoktu, hastalanıp kustum ve boğuldum Bud. Open Subtitles لم يكن أحد هناك, وأصابني المرض وتقيأت، وحدث لي اختناق, "بد"
    orada kimse yoktu. Open Subtitles -هل أنتِ متأكدة ؟ نعم ، لم يكن أحد هناك.
    Kimsenin Batı Nil Virüsü diye bir şeyden haberdar olmadığı 20 sene öncesini hatırlıyor musunuz? TED هل تذكر، قبل 20 سنة، لم يكن أحد قد سمع من حمى غرب النيل؟
    Kimsenin ona karşı bir garezi yoktu ve kimse ona hayranlık duymazdı. Open Subtitles لم يكن أحد يحقد عليه ولم يكن أحد يحترمه جدا
    - Görünüşe göre evde kimse yokmuş. Open Subtitles على ما يبدو لم يكن أحد متواجد فى البيت
    Yani, belki kurtuluşunuz bana söyleyeceğiniz üç şeyden biri değildi. TED ربما الناجي لم يكن أحد الأشياء الثلاثة التي تقولها لي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more