"لم يكن لدي وقت" - Translation from Arabic to Turkish

    • zamanım yoktu
        
    • vaktim yoktu
        
    • vaktim olmadı
        
    • zamanım olmadı
        
    Özür dilerim Daha iyisini düşünmek için yeterince zamanım yoktu. Open Subtitles أنا آسف، لم يكن لدي وقت لأفكر في خطة أفضل
    Biliyorsun, doğruluğuyla ilgili test yapacak zamanım yoktu. Open Subtitles كما تعلم لم يكن لدي وقت لاختبار دقتها وإذا كنت..
    zamanım yoktu ve açık sözlü olmak gerekirse sana öyle bir aramayı borçlu değilim. Open Subtitles لم يكن لدي وقت ولأكن محدداً لم يكن يتوجب علي الاتصال بك
    Saat geç oldu kusura bakmayın ama bir buluşma ayarlayacak vaktim yoktu. Open Subtitles أنا آسفة على طريقة حضوري، لكن لم يكن لدي وقت لإعلامك بقومي.
    Kaybedecek vaktim yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي وقت لأضيعه. كان علي الإختيار.
    Sana şeker ya da çiçek getirirdim, ama hiç vaktim olmadı. Open Subtitles كان بودي لو استطعت بعض الحلويات، الزهور لكن لم يكن لدي وقت كاف.
    Yapma ama. Üstümü değiştirmeye vaktim olmadı. Open Subtitles اعطني فترة راحة لم يكن لدي وقت لكي ابدلها
    Çünkü henüz rezervasyon yaptıracak zamanım olmadı. Open Subtitles لأنه لم يكن لدي وقت للقيام بالحجز
    zamanım yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي وقت وهو كان سريعاً في اغلاق الهاتف
    Detayına girmek için fazla zamanım yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي وقت لأخطط لها لكي أجعلها مُتقنة
    Hiç almadım. zamanım yoktu. Open Subtitles ،لم أشتري أي عصير لم يكن لدي وقت كافي
    Bunu düşünmek için zamanım yoktu sanırım. Open Subtitles أظن أنه لم يكن لدي وقت للتفكير.
    Dans hareketlerim üzerinde çalışmam lazımdı, bu yüzden zamanım yoktu! Open Subtitles كان يجب أن أجتاز حركاتي الراقصة لذا, لم يكن لدي وقت...
    Harita çizecek kadar zamanım yoktu. Open Subtitles لم يكن لدي وقت كي ابدأ في رسم خرائط
    - Benim hakkımda yazdıklarını gördün mü? - Benim hakkımda yazdıklarını gördün mü? Hayır, hepsini okuyacak vaktim yoktu. Open Subtitles كلا ، لم يكن لدي وقت لقرائته كله ، قرأت الأجزاء التي تتحدث عني فقط
    Trafik kurallarına uymaya vaktim yoktu, Alfred. Open Subtitles لم يكن لدي وقت لأري "قواعد الطريق ، "ألفريد
    Çok üzgünüm ama, hiç vaktim yoktu. Open Subtitles آسف, لم يكن لدي وقت
    Afedersin, kardeşim. dün vaktim olmadı. Open Subtitles اسف, اخي لم يكن لدي وقت يوم امس بالتأكيد سوف اضعهم اليوم
    Et ızgaralarını yıkamakla meşguldüm. Hiç vaktim olmadı. Open Subtitles لكن كنت مشغولة جدآ بمسح المشواه لذا لم يكن لدي وقت
    - İyiyim, iyiyim. Kahvaltı etmeye vaktim olmadı. Open Subtitles أنا بخير، أنا بخير و لكن لم يكن لدي وقت للإفطار
    Üzerimi değiştirecek zamanım olmadı. Open Subtitles لم يكن لدي وقت لأغير

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more