"لم يكن هو" - Translation from Arabic to Turkish

    • o değildi
        
    • O yapmadı
        
    • O değilse
        
    • o değilmiş
        
    • O yapmadıysa
        
    • O değil miydi
        
    • kendinde değildi
        
    Bu sabahki, o değildi. Dün geceyi mi diyorsun? Evet. Open Subtitles هذا الصباح لم يكن هو أم أنكِ تقصدين الليلة الماضية؟
    Az önce seni kurtaran o değildi. Ben yaptım. Open Subtitles لم يكن هو الذى أنقذ حياتك حتى الآن أنا التى فعلت ذلك
    Az önce seni kurtaran o değildi. Ben yaptım. Open Subtitles لم يكن هو الذى أنقذ حياتك حتى الآن أنا التى فعلت ذلك
    O yapmadı! O yapmadı! Söyle onlara, Tom. Open Subtitles انه لم يكن هو, هو لم يفعلها, أخبرهم يا توم, انا اعرف انه لم يفعلها,
    O değilse, lütfen kapıyı başkasına açma. Open Subtitles إذا لم يكن هو ، من فضلك لا تفتح الباب أمام أي شخص
    Bana birisini gösterdiler. o değildi. O benim kocam değildi. Open Subtitles لقد ارونى شخصا ما , لم يكن هو لم يكن زوجى
    o değildi, fakat söz veriyorum ona mesajını ulaştıracağım, tamam mı? Open Subtitles أنا آسف لم يكن هو , كان شخصا ً أخر و لكن أعدك بأنى سأخبره برسالتك ـ حسنا ً ؟
    o değildi. Arkadaşım benim hatamdı. Ben aramıştım. Open Subtitles لم يكن هو , ذلك ياصديقي كان خطئي أنا من أتصل بك
    o değildi. Arkadaşım benim hatamdı. Ben aramıştım. Open Subtitles لم يكن هو , ذلك ياصديقي كان خطئي أنا من أتصل بك
    Güvenilmeyen adam o değildi. Open Subtitles الرجل الذي لا استطيع الوثوق به لم يكن هو
    Güvenebileceğin bir dostun olmasının güzel olduğunu öğrenen kişi sadece o değildi. Open Subtitles لم يكن هو الوحيد الذي تعلم أن وجود صديق يمكن الثقة به هو أمر رائع.
    o değildi. BE,şartlı tahliyesi için 10 yılı var. Open Subtitles لم يكن هو الفاعل ، مسجون بسبب اقتحام المنازل10 سنوات وهناك احتمالية اطلاق سراح مشروط
    O evin dışında oturunca veya bütün o seyahatler boyunca görmek istediğin kişi o değildi. Open Subtitles لم يكن هو من أردتي رؤيته عندما جلستي خارج ذاك المنزل عندما ذهبت لكل تلك الرحلات
    - O çoktan ölmüştü Liv. o değildi. Open Subtitles لقد كان ميتاً مسبقا، يا ليف ذلك لم يكن هو
    Sorun o değildi Charley, sendin. Open Subtitles لم يكن هو السبب يا تشالى با انت
    Çünkü mangırları götüren o değildi. Open Subtitles لأنّه لم يكن هو الشخص الذي دفنها
    Ne olduğunu bilmiyorum ama o değildi. Open Subtitles لا أعرف كيف أمكن ذلك ولكن لم يكن هو.
    Sorun şu ki, diyelim O yapmadı o halde hangi cehennemde? Open Subtitles الأمر هو ، باعتقادك إذا لم يكن هو من فعلها أين هو بحق الجحيم ؟
    Eğer bu O değilse ancak bu topraklardan cesediniz çıkar. Open Subtitles اذا لم يكن هو سنقوم بطردكم من هذه الارض من اجل السلام
    Mesajı atan o değilmiş. Baldızımmış. Open Subtitles لم يكن هو الذي تراسله حتّى بل كانت كنّتي
    O yapmadıysa bile asılmayı hak edecek bir şey yapmıştır. Open Subtitles حسناً , إن لم يكن هو من فعل هذا , فمن المؤكد أنه فعل شيئاً يستحق عليه الشنق
    Ne diyorsun sen? O değil miydi? Open Subtitles ماذا تقول لم يكن هو الذي اعطيتك اياه؟
    Ve o gece yaşananlar, o kendinde değildi. Open Subtitles و الذي حدث في تلك الليلة لم يكن هو

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more