Arkadaşlarım çok havalı olduklarını söylediler, ama havalı değillerdi. | Open Subtitles | الرفاق قالوا انهم متقبلون للوضع ولكنهم لم يكونوا كذلك ابداً |
O çocuklar kötüymüş gibi davranıyorlardı ama değillerdi. | Open Subtitles | ، كان يتظاهر هؤلاء الأطفال بأنهم سيئيين لكنهم لم يكونوا كذلك ، كانوا أبرياء |
Onlar hiçbir zaman tutuklu değillerdi. | Open Subtitles | ليسوا عالقين لم يكونوا كذلك أبدا |
Çalışıyor olmasalardı onları tutmanın bir anlamı olmazdı. | Open Subtitles | لا أعتقد أن هناك فائدة منهم إن لم يكونوا كذلك |
Oysa tabiat onların boyunu 2.13 cm yapmış, ama olmasalardı, söylesene ne olurlardı? | Open Subtitles | لكنهم وُلدوا ليكونوا طوال القامة ولو لم يكونوا كذلك, فماذا سيمتلكون؟ |
Diğerleri senin gibi değillerdi. | Open Subtitles | الأخرون لم يكونوا كذلك |
Ama tabii ki arkadaş değillerdi. | Open Subtitles | لكن بالطبع، لم يكونوا كذلك |
Hayır, o kadar zengin değillerdi. Ama Bay Ilson... | Open Subtitles | لا، لم يكونوا كذلك ولكن السيد (إيلسون).. |
Hiç de değillerdi. | Open Subtitles | لم يكونوا كذلك. |
Crab taratana kadar sahte değillerdi ki ben şiddetle taramasına karşı çıkmış ve hatırlarsanız hangi sırayla yaptığına çok fazla dikkat etmişti. | Open Subtitles | (لم يكونوا كذلك حتى فحصهم (كراب الأمر الذي كُنت أقف بشدة ضده ، إذا كان بإمكانكم تذكر ذلك وكان مُحدد للغاية بشأن الطلب الذي طلبنا منه فعله |