"لم يلعب" - Translation from Arabic to Turkish

• Oynamadı
• bile oynamamış
• oynadı
• oynamamıştı
• oynamıyordu

Kimse softbol ya da beysbol Oynamadı mı?
لم يلعب احدا الكرة اللينة او كرة القاعدة؟

'Ben söz çünkü Ben, terk etmesini isteyeceğini ve sonra ben bir hafta kalmak için onu davet, ama o beni Oynamadı.
لإنني وعدت ان اطلب منه الرحيل ثم دعوته ليبقى معنا اسبوع لكنه لم يلعب بي

Ross ilk evliliğimden beri Oynamadı.
هذا الرجل لم يلعب منذ أن تزوجت الاولى

Eski bir öğretmen. Üniversite takımında bile oynamamış.
معلم سابق الذي لم يلعب كرة بالكلية قط

O günden sonra, Walter Hagen sadece gösteri maçları oynadı.
من ذلك الوقت و صاعدا لم يلعب السيد والتر هاغين) سوى المباريات الإستعراضية)

Galiba Steve babasıyla hiç su sıçratmaca da oynamamıştı.
أخمن أن ستيف لم يلعب هذه اللعبة من قبل حتى مع والده

Delilik Yaratıcısı kazanma hazzından oynamıyordu.
صانع الجنون لم يلعب لفرحة الفوز

Daha önce çamurlu sahada Oynamadı.
كما تعرف هو لم يلعب في طين في حياته

Doğru dürüst bir resmi maçta Oynamadı bile.
لم يلعب مبارة إحترافية حتى الآن

Suçluluk duygusu hayatımda hiç büyük bir rol Oynamadı.
الذنب لم يلعب دورا رئيسيا في حياتي.

Hep öyle düşünüyordu, ve hayatında hiç futbol Oynamadı.
دائماَ هكذا, وهو لم يلعب أبداَ الكرة

Benimle hiç top Oynamadı.
لم يلعب معي لعبة المطاردة أبداً

Diğer çocuklarla hiç Oynamadı.
هو لم يلعب أبدا مع أي أطفال آخرين.

Hayır, hakkında bir iblis çocuk konuşurken, kadar şey oynadı ama Wyatt ile güzel kim.
لا ، نحن نتحدث عن مشعوذ طفل الذي لم يلعب إلا (بشكل لطيف مع (وايت

Evan senden daha iyi. Ki kendisi sadece kriket oynadı.
(ايفان) أفضل منكِ إنه لم يلعب سوي الكريكت

O elma oyununu hiçbir yetişkin oynamamıştı.
لم يلعب الكبار لعبة التقاط التفاح

Tigers'ın atıcısı Saint Joe'dan bir çocuktu ve bu oyunu üniversitede bile oynamamıştı.
(كان يلعب لفريق (تايجر (شاب من (سانت جو و الذي لم يلعب أبداً لأيّ فريق

Enzo son beş yıldır onun için oynamıyordu.
لم يلعب مع فريقه لخمس سنوات