O gün havalı olduğunu düşündüğüm kıyafetimi giymemin de hiçbir önemi yoktu. | TED | لم يهم أنّني ارتديت ما اعتقدت أنّه لباسي الرائع ذلك اليوم، |
Çinhindi'ndeki savaşta bir, iki çarpışmayı kaybetmenizin pek önemi yoktu. | Open Subtitles | أثناء الحرب الهندوصينية، لم يهم ذلك، سواء كانت هزيمة أو أكثر. |
Ve evet, birçok şey ters gitti ama önemi yoktu çünkü geriye dönüp o güne baktığımda hatırladığım şey ilk evlilikti özel açık hava töreni yakın arkadaşlar ve bir akustik gitarla. | Open Subtitles | ونعم، الكثير من الأشياء فَشلت، ولكن لم يهم لأني عندما أتذكر ذلك اليومِ، |
Ne kadar param olduğu önemli değildi. Liste çok fazla uzundu. | Open Subtitles | لم يهم كم أملك من مالاً كانت اللائحة طويلة جداّ |
Koçun ne söylediği, oyuncuların hangi kalede olduğu önemli değildi. | Open Subtitles | لم يهم ماذا قال المدرّبون لم يهم من كان على القاعدة |
Buraya bir yardım işi için geldim, yani, kazanıp kazanmamamın bir önemi yok. | Open Subtitles | كنت بالمدينة لأجل سباق خيري لم يهم فوزي حتى |
Ona Junior'ın seyahatlerinde hiç kullanmadığını söyledim ama Fark etmedi. | Open Subtitles | حاولت إخباره أن (جونيور) يعمل عملاً نظيفاً لكن لم يهم ذلك |
Şoförlüğü için hakimin dediklerinin ve bana kaça mâl olacağının hiç önemi yoktu. | Open Subtitles | ما قـاله القاضي بشأن قيادتـه لم يهم كم كلفتني تلك السيارة |
Ne kadar dikkatimi verdiğimin ya da çalıştığımın önemi yoktu, aptaldım. | Open Subtitles | لم يهم كم ركزت ،أو كم عملت بجهد .كنت غبي |
İlişkileri her zaman karşılıklı faydaya dayanıyordu ama kamunun ve kanunların önünde bunun bir önemi yoktu. | Open Subtitles | علاقتهما كانت عادية دائماً لكن ذلك لم يهم في أعين العامة أو القانون |
Hangi grupta olduğunuzun önemi yoktu, bu kaçınılmazdı. | Open Subtitles | لم يهم أي مجموعة أنت فيها كان غير قابل للتجاهل. |
Doğru kelimeleri bulamadı ama önemi yoktu. | Open Subtitles | لمْ تجد الكلمات المناسبة لكن ذلك لم يهم. |
Ambulans 5 dakika içinde geldi, ama Jill için artık bunun önemi yoktu. | Open Subtitles | سيارة إسعاف أتت خلال 5 دقائق. لم يهم ذلك حتى لـ(جيل). |
Ama bir önemi yoktu. | Open Subtitles | ولكن هذا لم يهم |
Hatta önceden önemli değildi bile, fakat olmalı. | Open Subtitles | هذا لم يهم أبدا قبل ذلك، لكنه يعمل |
Annemin Sicilyalı olması önemli değildi. | Open Subtitles | لم يهم بأن أمي كانت من صقلية |
Annemin Sicilyalı olması önemli değildi. | Open Subtitles | لم يهم بأن أمي كانت من صقلية |
Hayır dedin, ama önemli değildi. | Open Subtitles | قلت لا, لكنه لم يهم |
Scottie Pippen ya da Bodeans'lerin davulcusu ya da bir başkasının küçük ama prestijli bir palyaçoluk akademisi işleten erkek arkadaşı olması hiç önemli değildi. | Open Subtitles | لم يهم لو كان (سكوتي بيبين) أو قارع الطبل من فرقة (بودين) أو رفيق أحد ما يملك أكاديمية مهرجين محترمة |
Doğru yada yanlış olmasının önemi yok. | Open Subtitles | لم يهم سواءا كان الامر صحيحا او خاطئ |
Fark etmedi. | Open Subtitles | لم يهم الأمر |