Bu, neden ön taraftan saldırıp sonra arkadan gelerek bize sürpriz yaptığını açıklıyor. | Open Subtitles | هذا يفسّر سبب قيادتها لنا إلى الباب الأمامي ثم مفاجأتنا من الباب الخلفي |
bize yaşamı veren obje olmaktan çıkıp onu yok eden bir objeye dönüşecektir. | Open Subtitles | سوف تتغير من كونها الشئ الذي أمدنا بالحياة لنا إلى الشئ الذى يقضى عليها |
Toprak ve oluk bize 308'lük Nemesis ile vurulduklarını söylüyor. | Open Subtitles | مكان السقوط و الأثلام تشير لنا إلى أنهم أطلقوا من بندقية نيمسس عيار 0.308 |
Doktorlar hastalarına merhamet ederdi ama kamera kullanmak bize şüphelinin kurbanın acı çekmesini istediğini gösteriyor. | Open Subtitles | الأطباء هناك كانوا يشعرون أنهم يمنحون الرحمة للمرضى لكن إستخدام الكاميرا يشير لنا إلى ان الجاني يريد لضحاياه أن يعانوا |
Coğrafi profil bize şüphelinin kurbanlarını yalnızca şehir merkezine bırakmadığını ve de orada avlandığını gösteriyor. | Open Subtitles | الوصف الجغرافي يشير لنا إلى أن هذا الجاني لا يقوم برمي ضحاياه بوسط المدينة فقط إنه يصطادهم هناك أيضا |
bize gerçek Bahçeli Kenti gösterebileceğini söyledi. | Open Subtitles | يقول انه يمكن أن تظهر لنا إلى حديقة مدينة حقيقية. |
Makine bize neden Target'tan alabileceğimiz bir şeyi işaret etsin ki? | Open Subtitles | لما الألـة تشير لنا إلى شيء يمكننا أيجاده عند هدف؟ |
Ve umarım bize, katilin adresini bulmamızda yardımcı olur. | Open Subtitles | وتؤدي أمل لنا إلى موقع القاتل. |
Lahiti kendi başına bırakmamız için bize yalvardılar. | Open Subtitles | توسلوا لنا إلى نترك الضريح وشأنه. |
Sanki bize tepeden bakıyor. | Open Subtitles | و كأنه ينظر لنا إلى الأسفل |
Malum, Ella'nın hava durumu raporu bize Roberta'yı işaret ettiğinde orda değildin. | Open Subtitles | (أتعلم ؟ لم تكُن هُناك عندما ظهرت نتائج تقرير الطب الشرعي لـ(إيلا (والتي أشارت لنا إلى (روبرتا |