"لنا الفرصة" - Translation from Arabic to Turkish

    • şansımız
        
    • Fırsatımız
        
    • Fırsat
        
    • fırsatı
        
    • şansına
        
    • şansı
        
    İş sadece bu garajdan çıkmakla bitmiyor. Şu an bir şansımız olabilir. Open Subtitles الأمر لا يتعلق بالخروج من الكراج فقط قد تتاح لنا الفرصة الآن.
    Hazırlanmamız için 20 yılım vardı ve buna hiç şansımız olmadı. Open Subtitles كان لدي 20 سنة لأقوم بتجهيزنا ولم تُتَح لنا الفرصة أبداً
    Yeni şeyler öğrendiğimizde maliyetleri düşürme Fırsatımız olur. TED وعندما نعرف أكثر، تتاحُ لنا الفرصة لخفض التكاليف.
    Biliyorsun, Lucas'tan ayrıldıktan sonra seninle pek konuşma Fırsatımız olmadı. Open Subtitles هل تعرفين , لم تتسنى لنا الفرصة لأن نتحدث منذ ان إنفصلتي عن لوكاس.
    Elimize Fırsat geçecek olursa sorgulamayı tam bir verimlilikle yapmaya hazır olmalıyız. Open Subtitles وإذا سنحت لنا الفرصة يجب أن نكون مستعدين للتحقيق معهم بكفاءة عالية
    Eğer bu fırsatı kaçırırsak her şey biter. Open Subtitles إن لم نفعلها الآن لن تسنح لنا الفرصة مرة أخرى
    Yüzyıllar boyunca, bu fikirleri, yazım ve deneyim aracılığıyla test etme şansına sahip olduk ve bazılarını reddederken, bazılarını da kabul ettik. TED عبر القرون، لقد أُتيحت لنا الفرصة لاختبار تلك الأفكار من خلال الكتابة والتجربة، وقد قبلنا بعضها ورفضنا البعض الآخر،
    Hepimize taraf seçme şansı tanındı. Ben doğru tarafı seçtim, sonunda. Open Subtitles جميعنا آلت لنا الفرصة لإختيار فريقٍ و بالنهاية اخترتُ الفريق الرابح
    Farklı yaşlardaki insanların, gerçek ve sahte kahkahaları nasıl duyduklarını inceleme şansımız oldu. Bu, Royal Society ile birlikte yürüttüğümüz çevrim içi bir deneydi TED و لقد أتيحت لنا الفرصة لكي نعرف كي يسمع الناس الضحك الحقيقي و الضحك المصطنع خلال فترات العمر.
    Pekâlâ. Umarım haklısındır Doktor. Hatalıysan fikrimizi değiştirmeye şansımız olmayacak. Open Subtitles حسنًا، أتمنى أن تكون محقًا، لن تتاح لنا الفرصة لتغيير رأينا إن كنت مخطئًا
    Barbeküde olanlar hakkında konuşma şansımız olmadı. Bir sebebi de yok. Open Subtitles لم تتسنى لنا الفرصة للتحدث بشأن ما وقع خلال الشواء
    Bu iş biter bitmez, sana söz veriyorum, ikimizin oturup konuşma Fırsatımız olacak. Open Subtitles ما إن ينتهى هذا الأمر .. أعدك أنت و أنا ستتاح لنا الفرصة للجلوس و التحدث
    Şimdi buzdağının kuzeye sürüklenmesini gözlemleme Fırsatımız oldu. Open Subtitles والآن تتاح لنا الفرصة لمراقبة كيف تنجرف الجبال الجليدية إلى الشمال.
    Bak, San Francisco'dan beri konuşmaya Fırsatımız olmadı. Open Subtitles إنظر.أعلم أننا لم تتح لنا الفرصة للتحدث. بالفعل. فى سان فرانسيسكو
    Diğer taraftaki dostumuzla güçlü bir irtibat kurmak için Fırsat kullandık. Open Subtitles سنحت لنا الفرصة وحسب، بإقامة اتصال قوي بصديقنا من الجانب الآخر.
    Diğer taraftaki dostumuzla güçlü bir irtibat kurmak için Fırsat kullandık. Open Subtitles سنحت لنا الفرصة وحسب، بإقامة اتصال قوي بصديقنا من الجانب الآخر.
    Birlikte, ortak alanlarımızın bir sese sahip olması için Fırsat tanındığında ve birbirimizle paylaşma olanağı verildiğinde ne kadar güzlü olabileceğini gördük. TED ومعاً، قد أظهرنا مدى قوة الأماكن العامة لدينا إذا أتيحت لنا الفرصة لنُسمِع صوتنا ونشارك أكثر مع بعضنا البعض.
    Umduğum gibi, tüm güçlerini topladıklarından hiç bir şüphem yok ve bize onları bir kerede ve toptan yok etme fırsatı vermiş oldular. Open Subtitles كما تمنيت,ليس لديهم شك بأنهم جمعوا كل قواتهم و قدموا لنا الفرصة المثالية لإبادتهم مرة واحدة وإلى الأبد
    henüz olanlar hakkında tam olarak konuşma fırsatı bulamadık Open Subtitles نحن لم تتاح لنا الفرصة ابدا للتحدث عن كل شىء حدث
    Yönümüzü değiştirebilme şansına sahibiz anlamına geliyor bu, sesimizi duyurabilieceğimiz anlamına, ismimizi kendi istediğimiz bir geleceğe yazma şansına. TED ستتاح لنا الفرصة لتغيير اتجاهنا، ولإسماع صوتنا، ستتاح لنا الفرصة لبناء المستقبل الذي نريد.
    Muhtemelen beş saat boyunca araba kullanacağız. Bu bize rahatlama şansı verir. Open Subtitles من المحتمل ان تأخذ خمس ساعات بالسيارة وستسنح لنا الفرصة ب..

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more