Henüz içilecek gibi değil. Sana tavsiye; bize gideceğimiz bir yer bul. | Open Subtitles | لا يمكن تروجيه الآن لذا أقترح أن تجدي لنا مكاناً |
Unutmayın efendim. Nehri geçmek için kolay bir yer bulalım. | Open Subtitles | تذكر, سيدي, جِد لنا مكاناً سهلاً لعبـور النهر. |
Burada, bize yeni bir yer bulmasını bekliyoruz. | Open Subtitles | انا انتظرة الى ان يجد لنا مكاناً |
Bağlantılarımdan biri gece kalmamız için yer ayarladı. | Open Subtitles | ... أحد شريكاتي أعدّت لنا مكاناً لنقيم فيه هذه الليلة |
Geceyi geçirebileceğimiz bir yer bulacağım. | Open Subtitles | سأجد لنا مكاناً نستطيع قضاء الليل به |
John, içeri girip, bu gecelik kalacak bir yer bulmaya çalışacağım, tamam mı? | Open Subtitles | "جون"، سأدخل هناك. وأجد لنا مكاناً للنوم فيه اللّيلة، إتفقنا؟ |
Böylece, konuşmamız için sakin bir yer buldum. | Open Subtitles | لذا لقد وجدت لنا مكاناً هادئاً للحديث. |
Bu sadece geçici bir durum. Bir yer bulacağım. | Open Subtitles | هذا شيء مؤقت, سأجد لنا مكاناً آخر |
Bize uygun bir yer bul. Mekiği biraz daha yakına götür. | Open Subtitles | جد لنا مكاناً سأقترب أكثر |
Oh, sadece özel bir yer arıyorum | Open Subtitles | فقط اجد لنا مكاناً خاصاً |
Andre'nin bize bir antlaşma ayarlaması hâlinde kiralayacak bir yer buldum galiba. | Open Subtitles | أصغٍ، أعتقد انّي وجدت لنا مكاناً لنستأجره إن تمكّن (آندري) ان يعقد لنا إتّفاقاً |
evet, hayır, Sock bize bir yer buldu... ve.. | Open Subtitles | ,أجل, لا, (سوك) وجد لنا مكاناً .... و هو فقط |
- Buluşacağımız bir yer var mı? | Open Subtitles | -هل يمكنك أن تجد لنا مكاناً آخر ... |
O yüzden geriye tek bir yer kalıyor. | Open Subtitles | -لذا فإنّ ذلك يترك لنا مكاناً واحداً . |