Biliyorum. Sonuçta şu an buradayım. konuşmamız gerekiyormuş, o zaman konuşalım. | Open Subtitles | أعلم، المهم هو أنني هنا الآن يفترض بنا التحدّث، لذا لنتحدّث |
Bunu başka bir zaman konuşalım, olur mu? Ona aradığını söyleyeceğim. | Open Subtitles | لنتحدّث عن هذا الأمر في وقت آخر، سأخبرها أنّك اتّصلت |
Tamam. konuşalım o halde. Bana kendinden bahset. | Open Subtitles | حسنًا لنتحدّث حدّثني عنك ، هل كونك معالج نفسي كان |
Madem öyle, bir dahaki sefere Konuşacak çok şeyimiz olacak demektir. | Open Subtitles | إذن سيكون لدينا الكثير لنتحدّث عنه في المرّة المُقبلة. أراكِ لاحقاً. |
Şaşırt beni. Haydi bu davayla gerçekten neden uğraştığından söz edelim. | Open Subtitles | لنتحدّث عن السبب الحقيقي وراء مرافعتكِ لتلك الدعوى |
Bir kaç km için yanına alırsın sonra geri gelirsin ve konuşuruz. | Open Subtitles | اذهب لقطع بضعة أميال ثم عد مجدداً لنتحدّث |
Satışa gelmeden bir an önce kurabiye satışlarından bahsedelim. | Open Subtitles | حسناً، والآن، لا أريد أن أبدو مجنونة لكن لنتحدّث بشأن بيع الكعك هذا هو الأمر |
Bunu oturma odasında konuşalım, daha iyi olur. | Open Subtitles | لنتحدّث حول الموضوع في الصالة إنها أفضل بكثير |
Şimdi saçımdaki şu kırmızı şey hakkında dürüstçe konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدّث بصراحة الآن عن الصبغة الحمراء التي في شعري. |
Şimdi saçımdaki şu kırmızı şey hakkında dürüstçe konuşalım. | Open Subtitles | لنتحدّث بصراحة الآن عن الصبغة الحمراء التي في شعري. |
Harika, aldatma hakkında konuşalım. | Open Subtitles | تريدين التحدّث عن خيانتي لك؟ حسنًا، لنتحدّث عن خيانتي لك |
Bir dakika. Biraz konuşalım. | Open Subtitles | انتظر ثانية, لنتحدّث بشأنه قليلاً. |
Pekala, hadi doğum-kontrolü hakkında konuşalım. Doğum kontrolü mü? | Open Subtitles | حسنا، الآن، لنتحدّث عن حبوب منع الحمل. |
Neden yüzün asık? Hadi ofisimde konuşalım. | Open Subtitles | يا له من وجه محبوب لنتحدّث في مكتبي |
Neden suratın uzadı? Gel haydi, ofisimde konuşalım. | Open Subtitles | يا له من وجه محبوب لنتحدّث في مكتبي |
O zaman bilen biri ile konuşalım. | Open Subtitles | حسناً , لنتحدّث إلى شخص قد يعلم |
O zaman intiharlardan konuşalım. | Open Subtitles | حسنا لنتحدّث عن حالات الانتحار |
Öyle ya da böyle, Konuşacak çok şeyimiz var. | Open Subtitles | لذا بطريقة أو بأخرى فإن لدينا أكواما من الأمور لنتحدّث عنها |
Tamam. Yasadışılıktan söz edelim, çocukların üstüne işeyen adam. | Open Subtitles | لنتحدّث حيال الأشياء الغير مقبولة، يروقني التبوّل أمام الأطفال. |
Oturur konuşuruz, bir kahve içeriz. | Open Subtitles | ربّما يُمكننا أن نتجمّع معًا لنتحدّث و نشرب كوبًا من القهوة |
Ne zaman doğru dürüst konuşmamız için uygun bir zaman oldu? | Open Subtitles | متى سيكون هناك وقتٌ مناسب لنتحدّث عن كل شيء؟ |
Biraz tekstilden bahsedelim. Ana ürününüz ne? | Open Subtitles | انس أمر المخدّرات لنتحدّث عن المنسوجات |
Victor, buraya profesyoneller gibi Konuşmak için geldik. | Open Subtitles | فيكتور، جئنا هنا لنتحدّث إليك كمحترفين. |