Gerçekte çok yakın duruyor, ringde kız gibi kaçıyorsun. el sıkışalım. | Open Subtitles | تقترب جداً في الحياة، وفي الحلبة تتراجع كفتاة صغيرة، لنتصافح فحسب. |
Kafa buluyorum, ahbap. Gel, el sıkışalım. | Open Subtitles | انا اداعبك وحسب يا صديقي تعال لنتصافح حسنا |
Erkek gibi el sıkışalım ve yollarımıza gidelim. | Open Subtitles | لننسى كل ما يتعلق بهذا و لنتصافح كرجال |
İki yetişkin gibi el sıkışıp ayrılalım. | Open Subtitles | هيا ، لننسى كل ما يتعلق بهذا و لنتصافح كرجال ، موافق ؟ |
el sıkışıp arkadaş olalım. | Open Subtitles | لقد كان ذلك رائع, لنتصافح و نصبح أصدقاء |
Hadi. Bunun için el sıkışalım. | Open Subtitles | هيا لنتصافح على هذا |
hadi el sıkışalım ve bunları arkada bırakalım. | Open Subtitles | لنتصافح , ونضع كل هذا خلفنا |
Bu şekilde düşünüyorsan, el sıkışalım. | Open Subtitles | لنتصافح على الأمر |
- el sıkışalım! | Open Subtitles | - لنتصافح على ذلك |
Haydi el sıkışalım. | Open Subtitles | لنتصافح |
el sıkışalım. | Open Subtitles | لنتصافح |
Haydi el sıkışalım. | Open Subtitles | لنتصافح |
Hadi el sıkışalım. | Open Subtitles | لنتصافح |
Peki. Öyleyse el sıkışalım. | Open Subtitles | حسنٌ لنتصافح |
Tamam. el sıkışalım. | Open Subtitles | حسناً، لنتصافح وهكذا ! |
Öyle ya doğru haklısın, o zaman el sıkışıp ayrılalım. | Open Subtitles | انت محق اذن لنتصافح ونفترق |
el sıkışıp arkadaş olalım. | Open Subtitles | لنتصافح ونصبح أصدقاء |
- Haydi, el sıkışıp gidelim. | Open Subtitles | -حسناً، لنتصافح ونقسم |