Bu iple çekecek pek bir şey bırakmıyor. | Open Subtitles | ذلك لا يترك لنا الكثير لنتطلع إليه. |
Hala iple çekeceğin bir balayına sahipsin. | Open Subtitles | لا يزال حصلت على شهر العسل لنتطلع إلى. |
İple çekeceğimiz hiçbir şey yok. | Open Subtitles | ليس لدينا شئ لنتطلع اليه |
Gerçek olmadığını biliyorum ama her gün dört gözle beklediğim bir değişiklik için yeterli benim için. | Open Subtitles | أعرف أنه ليس حقيقيا، ولكن هذا التغيير يكفي، لي في كل يوم جديد لنتطلع إلى. |
Pekala, o halde dört gözle beklediğim bir şey var. | Open Subtitles | حسنا، إذن، أنا حصلت على شيء لنتطلع إلى. |
- İşte bu iple çekilecek bir şey. | Open Subtitles | -شئ لنتطلع إليه |