Bence birbirimizden öğrenecek bir şeyimiz var, öyle değil mi? | Open Subtitles | اعتقد انه لدينا شيء لنتعلمه من كلينا، ألا تظن ذلك؟ |
Demek istediğim, eski Başkan'ımızın politikalarından hala öğrenecek çok şeyimiz var. | Open Subtitles | كل ما اقوله هو هنالك الكثير لنتعلمه من سياسات رئيسنا السابق |
Gerçekten hala vücudumuzun normal yapısı ve çalışma şekliyle ilgili öğrenecek çok şey olduğuna inanıyorum. | TED | اعتقدت حقاً ان هناك الكثير لنتعلمه حول البناء العام ووظائف اجسادنا. |
Zirâ gideceğimiz o kadar çok yer, öğreneceğimiz o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | فلدينا أماكن أخرى نذهب لها والكثير أمامنا لنتعلمه |
Fakat geçmişte yaşamış diğer %99,9 türden öğrenilecek hâlâ çok şey var. | TED | لكن ما زال هناك الكثير لنتعلمه من الـ 99.9٪ الأشياء الأخرى التي عاشت. |
Bu keşif bize öğrenecek hâlâ çok şeyimiz olduğunu, uzayda giderek daha derinlere bakmamızı ve bilinmeyeni aramamızı söylüyor. | TED | فهذا الاكتشاف يخبرنا أنه لا يزال لدينا الكثير لنتعلمه كما علينا أن نتعمق أكثر في الفضاء ونستمر في البحث عن المجهول. |
Bence burada, İskoçya'da yaptığımız iş çok önemli ama diğer ülkelerden öğrenecek çok ama çok şeyimiz var. | TED | أعتقد ان العمل الذي نقوم به هنا في أسكتلندا هو عمل عظيم ولكن ما زال لدينا الكثير جداً لنتعلمه من الدول الأخرى |
Bence toplum olarak daha öğrenecek çok şeyimiz var. | TED | لكني أعتقد أننا كمجتمع، لدينا الكثير لنتعلمه |
Haklısın, Hektor. öğrenecek o kadar çok şey var ki. | Open Subtitles | أنت محق يا هكتور .. لكن هناك الكثير لنتعلمه |
Tanrım, öğrenecek çok şey var. | Open Subtitles | الله هناك الكثير لنتعلمه كنت أعرف أنه كان جدا ولكن |
Maalesef bu kemiklerden öğrenecek bir şey yok. | Open Subtitles | لسوء الحظ، لا يوجد شيء آخر لنتعلمه من هذه العظام. |
Bu sene için bir çok ustaca çözümü bir araya getirmeliyiz, yani öğrenecek çok şey... | Open Subtitles | جمعنا الكثير من الخطوط الجديدة لهذه السنة ، لذا لدينا الكثير لنتعلمه |
Harekete geçmeden önce öğrenecek çok şeyimiz var. | Open Subtitles | لا يزال لدينا الكثير لنتعلمه قبل أن نتخذ الإجراءات اللازمة |
Bak, dahi olabilirsin Walter ama söz konusu o olduğunda, öğrenecek çok şeyin var. | Open Subtitles | انظروا، قد يكون عبقريا، والتر، ولكن عندما يتعلق الأمر لها، وكنت قد حصلت على الكثير لنتعلمه. |
Bizim de sizden öğrenecek çok şeyimiz var. | Open Subtitles | وأن يتعلموا بعض من أساليبكم - وأمامنا الكثير لنتعلمه منكم - |
Hala öğrenecek çok şeyin var. | Open Subtitles | حصلت لا يزال هناك الكثير لنتعلمه ، إبن. |
Genciz, öğrenecek çok şeyimiz var. | Open Subtitles | إننا بدائيين وأمامنا الكثير لنتعلمه |
Bu erken Et. Teknolojinin erken aşamaları. öğrenecek çok şey var. | Open Subtitles | هذا "لحم مبكر" في المراحل الأولى من التكنولوجيا الكثير لنتعلمه |
Bizim ateş böcekleri hakkında öğreneceğimiz hala çok şey var ama öyle görünüyor ki birçok hikaye saklı kalacak, çünkü dünyanın her yerinde, ateş böceği sayısı hızla sönmekte. | TED | لا زال لدينا الكثير لنتعلمه حول اليراعات، لكن يبدو أن عديدًا من القصص لن تروى، لأن فئات اليراعات حول العالم آخذة في الإنطفاء. |
Birbirimizden öğreneceğimiz çok şey var. | Open Subtitles | لدينا الكثير لنتعلمه من بعضنا البعض |
Belli ki sizden öğreneceğimiz çok şey var. | Open Subtitles | من الواضح أن هناك الكثير لنتعلمه منكم |
Hayatta öğrenilecek en zor şeylerden birisidir. | Open Subtitles | وهذا شئ من أصعب الأشياء لنتعلمه في الحياه |