Burada teorik fiziği geliştirmek için değil ülkemizi savunmak için bulunuyoruz. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لنعجّل النظريات الفيزيائية,نحن هنا لندافع عن هذه البلاد |
Sahilimizi savunmak için gemiler inşa edip o gemileri kullanacak denizciler yetiştirebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نبني سفن لندافع عن شواطئنا، وندرب أشخاص جدد ليبحروا بهم. |
Bu yüzden kendimizi savunmak ve bu saçmalığı beynimize sokma girişimleriyle mücadele etmek için hayal gücümüzü canlandıracak, vicdanımızı ve inanç sistemimizi geliştirecek tarzda okumayı öğrenmeliyiz. | Open Subtitles | لندافع عن أنفسنا ونقاتل ضد هذا الغباء في معالجات الفكر لدينا يجب أن نتعلم القراءة |
Kendimizi onlara karşı savunmanın tek yolunun bu olduğuna inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنها الوسيلة الوحيدة لندافع عن أنفسنا منهم |
Yuvamızı savunmanın en iyi yolu hassasiyetle hareket etmektir. | Open Subtitles | أفضل طريقة لندافع عن دارنا، هي بتطوير قدرتنا على الكتمان. |
Hayır, dışarıdaki şeylere karşı kendimizi savunmak için. | Open Subtitles | لا، لندافع عن أنفسنا من أيًا كان بالخارج |
Senato, bu yüzden, şehrimizi savunmak üzere Britanya'daki birlikleri geri çekiyor. | Open Subtitles | "ولهذا قام مجلس الشيوخ بسحب القوات من بريطانيا" "لندافع عن مدينتنا الامبراطورية" |
Zihnimizi savunmak ve korumak için okuma alışkanlığı kazanmalıyız. | Open Subtitles | نحتاج لهذه المهارات لندافع لنحفظ |
Ben masumları savunmak için var olduğumuzu inanıyorum. | Open Subtitles | أعتقد بأننا هنا لندافع عن البريئين |
Görevimiz müvekkilimizi savunmak. | Open Subtitles | نحن هنا لندافع عن زبون |