Ama bağışlamaya gönüllü kadınların bulunduğu kataloglara bakıyorlar bir süredir ve kendilerini mobilya ısmarlar gibi hissediyorlar ki anlayabiliyorum çünkü çocuğunun ailesini katalogdan nasıl seçebilirsin ki? | Open Subtitles | الأمر هو.. لقد كانا يبحثان في هذه الكاتالوجات لنساء مستعدّات للتبرّع |
Azizelerin ve kutsal kadınların isimleri. Hepsi de acılar ve işkence içinde şehit oldular. | Open Subtitles | أسماء لنساء مقدسات جميعهن عانين من الإستشهاد و التعذيب و الألم |
Peki öyle bir durumda ne yapabilirdim, çaresiz kadınları öldüreceğime... | Open Subtitles | والذي سأفعله في موقف كهذا بدلاً من قتلي لنساء عاجزات |
Biz bencil olmayan kadınları arayıp buluyoruz, bunlar hamileliğin her aşamasına uyum sağlamaya hazırlanmış. | Open Subtitles | نحن نسعى لنساء مميزات غير أنانيات مستعدات للتبني في مرحلة التطور الجنينية |
Ve o, bu gezegende yaşayan pek çok kadın gibi, bir karar vermişti, ona yapılan bu şey başka hiç bir kıza ve kadına zor kullanarak uygulanmamalıydı. | TED | وقد أخذت قرار مثل كثير من النساء حول العالم أن ما حدث لها لن يحدث لنساء وفتيات أخريات |
Bu sayısız kadının hikayesi, Afrika'da mesela, kültürel engeller yüzünden yüksek eğitimden mahrum kalmışlar. | TED | و هذه قصص لنساء لا تعد و لا تحصى في إفريقيا ،كمثال، يمنعون من التعليم العالي بسبب الحواجز الثقافية. |
İşte bu sebeple hikayemi anlatmaya karar verdim ve benim hikayem başka kadınlar için biraz fazla pozitif. | TED | لهذا قررت حكاية قصتي كي تكون معاناتي شيئا ايجابيا لنساء اخريات |
"Güzeller kadını ülkülerini sonsuza dek sürdüreceğime yemin ederim." | Open Subtitles | أقسم بأن أحافظ على المثل العليا لنساء (بيلاز) للأبد. |
Çünkü ben, bilgisayarımdan çıplak kadınların olduğu münasebetsiz sitelere girdim. | Open Subtitles | وذلك لأنّني استخدمت حاسوبي لزيارة مواقع بذيئة لنساء عاريات |
Dövmeler daha önce kaybolan kadınların resimleri, ölüm tarihleri ya da bulunma tarihleri de yazıyor. | Open Subtitles | الوشوم عبارة عن صور لنساء مفقودات مع تواريخ الوفاة أو تاريخ إكتشاف جثثهم |
Tüm gün kadınların çenesini dinledim. | Open Subtitles | طوال اليوم توجّب عليّ السماع لنساء يتحدّثن |
Ne erkekleri erkekler için, ne de kadınları kadınlar için. | Open Subtitles | الرجال ليسوا للرجال كما النساء لسن لنساء |
Sürekli elde edemeyeceğim kadınları beğeniyorum. Sürekli ama. | Open Subtitles | أنا أنجذب دوماً لنساء لايمكني الحصول عليها، أفعل هذا على الدوام |
Şey, canım bunu o gece bir sürü kadına söylemiştim. | Open Subtitles | حسنا. عزيزتي, لقد ذلك الكلام لنساء كثيرات تلك الليله |
Politikayla uğraşan daha çok kadına ihtiyacımız yok mu sence? | Open Subtitles | ألا تعتقدين أننا نحتاج لنساء أكثر في عالم السياسة؟ |
Bu tip şeyler benim gibi bir kadına olmaması gerekir. | Open Subtitles | ... مثل هذه الأمور لايفترض ان تحدث لنساء مثلي |
Beş kadının kocaları tarafından öldürdüldüğü bir dava olmuştu. | Open Subtitles | أعرف خمس قضايا لنساء قُتلن بواسطة أزواجهن المخلصين |
Mektubun, 1980'lerin sonunda 7 kadının ölümünden sorumlu tutulan Keystone Katili tarafından yazıldığı anlaşılıyor. | Open Subtitles | على ما يبدو تمت كتابتها عن طريق قاتل كيستون سيء السمعة وهو مطلوب لارتباطه بسبع جرائم قتل لنساء في أواخر 1980 |
Orta yaşlı bir kadının barbekü partisi bu. Ne bekliyordun, Playboy Malikanesi mi? | Open Subtitles | إنها حفلة شواء لنساء منتصف العمر ماذا كنت تتوقع, قصر بلاي بوي؟ |
Başka kadınlar için, kızlık zarı penise yer açabilmek için biraz yırtılabilir ama bu onu yok etmez. | TED | بالنسبة لنساء أخريات، قد يتمزق غشاء البكارة قليلا ليفسح المساحة للعضو الذكري، ولكن هذا لن يجعله يختفي. |
Güzeller kadını ülkülerini sonsuza dek sürdüreceğime yemin ederim. | Open Subtitles | أقسم بأن أحافظ على المثل العليا لنساء (بيلاز) للأبد. |
Aynı isme sahip kadınlara yapılan böyle korkunç şeyleri görmek. | Open Subtitles | أن ترى كل هذه الأشياء حدثت لنساء يحملن نفس الاسم. |