"لنضيعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kaybedecek
        
    • Boşa harcayacak
        
    • Harcanacak
        
    • Kaybedilecek
        
    • kaybetmeyelim
        
    Acele edin. Sadece gerekli şeyleri alın. Kaybedecek vaktimiz yok. Open Subtitles أسرعوا، خذوا فقط ما هو ضروري ليس لدينا وقت لنضيعه
    Acele et. Kaybedecek zaman yok. Şu anda o katta kimse yok. Open Subtitles .أسرع، ليس هُناك وقت لنضيعه .لا يوجد أي أحد في الطابق الآن
    Çabanı takdir ederim ama zayıf ihtimal gibi görünüyor, Kaybedecek vaktimiz yok. Open Subtitles نحنُ نقدر المجهود ولكن هذا يبدو ضعيفاً و ليس لدينا الوقت لنضيعه
    Hayır, size burada bir sorun olmadığını söylemiştim. Boşa harcayacak zamanım yok. Open Subtitles .قلت لك، نحن لا نحتاج الى أي شخص .ليس لدي وقت لنضيعه
    Ve gördüğünüz gibi, herkes meşgul; Kaybedecek zaman yok. TED وكما ترون ، الجميع مشغول ، ولم يكن هناك وقت لنضيعه.
    Acele et, toparlanmaya yardım için de bir hizmetçi çağır. Kaybedecek zamanımız yok. Open Subtitles أسرعى وأطلبِ من الخادمة أن تساعدكِ ليس لدينا وقت لنضيعه
    Öyleyse Kaybedecek zaman yok. Open Subtitles فلا يوجد لدينا وقت لنضيعه اذن اليس كذلك؟
    Oh, sağolun albay. Şimdi Kaybedecek zamanımız yok. Open Subtitles أوه شكراً لك أيها الكولونيل ليس لدينا وقته لنضيعه
    Kaybedecek zamanımız yok. - İçeri girmek için acele etmeliyiz. Open Subtitles ليس هناك وقت لنضيعه يجب علينا نمحاولة الدخول
    - İşte bu yüzden Kaybedecek zamanımız yok. - Ama zaman değişecek! Open Subtitles لذا لَيْسَ لَدينا وقت لنضيعه لكن الوقّتُ يتَغْيير
    Kaybedecek vaktimiz yok. Erkenden halletmeliyiz işi. Open Subtitles ليس لدينا وقت لنضيعه يجب ان ننتهي باقرب وقت
    Sadece çok gerekli şeyleri al Kaybedecek zaman yok. Open Subtitles خذي معك الأشياء التي لاتستغنين عنها ليس لدينا وقت لنضيعه
    Fazla uzun sürmesin. Kaybedecek vaktimiz yok. Open Subtitles .حسناً ، لا تطل كثيراً ليس لدينا وقت لنضيعه
    Gerçek şu ki saatlerdir buradayız ve Kaybedecek zamanız yok. Open Subtitles الحقيقة هي نحن على مدار الساعة هنا وليس هناك وقت لنضيعه
    Tamam, şimdi bana aracın içindekileri söyle, Kaybedecek vaktimiz yok. Open Subtitles حسنا، قل لي ما هو موجود في السيارة، ليس لدينا وقت لنضيعه.
    Kaybedecek bir dakikamız bile yok. Open Subtitles ليس لدينا وقت لنضيعه يجب أن نعود إلى "كيوتو"
    General Grant yelken açmaya hazırlanıyor, Kaybedecek bir anımız bile yok. Open Subtitles الـ"جنرال غرانت" تستعد للإبحار و ليس لدينا وقت لنضيعه
    Başı beladaki her genç kızı kurtaracaksan Boşa harcayacak vaktimiz yok. Open Subtitles إن كنت ستقوم بمساعدة كل ولدٍ في محنة فليس هنالك وقتاً لنضيعه
    Acele et ve kararını ver. Boşa harcayacak zamanımız yok. Open Subtitles حسناً، أسرعي في اتخاذ قرارك فليس لدينا وقت لنضيعه
    Haydi! gidelim! Boşa harcayacak zaman yok! Open Subtitles حركوها, دعونا نذهب لا وقت لنضيعه
    Harcanacak vakit yok! Open Subtitles - لا يوجد وقت لنضيعه !
    Kaybedilecek vakit yok. Open Subtitles حتىتصلللسماء ليس هناك وقت لنضيعه ?
    Öyleyse zaman kaybetmeyelim. Open Subtitles إذن لا وقت لدينا لنضيعه

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more