Bunun hakkında düşünecek vaktimiz yoktu. Mermimiz bitmek üzereydi. | Open Subtitles | لم يكن لدينا وقت لنفكر بذلك فذخيرتنا قليلة |
Ben de bunun bir köpek partisi olduğunu ve düşünecek daha iyi şeylerimiz olduğunu fark edene kadar bunu merak ediyordum. | Open Subtitles | تعلمين, لقد كنت أفكر في نفس الشيء حتى تذكرت.. أنها حفلة كلاب, ولدينا أشياء أفضل لنفكر بها |
Bunu bir düşün. | Open Subtitles | بسـبب رجل لا يستحق وأمك من سمحت له بالاقامة في منزلها لنفكر في الامر مرة أخرى |
Sorunun kapsam ve ölçeği o kadar geniş ki nasıl yaklaşabileceğimizi düşünmek bunaltıcı. | TED | نطاق وحجم المشكلة يبدو كبيرا بحيث يشعرك أنه يغمرك لنفكر كيف يمكننا وضع مقاربة له |
AA: Burada durup bunun ne anlama geldiğini düşünmeye değer bir şey. | TED | أدامز : إنه يستحق أن نتوقف هنا لنفكر ماذا يعني هذا |
Bizi nasıl rahat bırakmalarını sağlarız, bunu düşünmeliyiz. | Open Subtitles | نحن هنا لنفكر كيف نحملهم على ان يتركونا لوحدنا |
Oyunları eğlendirici olarak düşünürüz ve bu gayet mantıklı, fakat gelin bunun hakkında biraz düşünelim. | TED | ولكننا نفكر بالألعاب كوسيله للمرح, وهذا تماما معقول, ولكن لنفكر بالأمر |
Ardından çocuklar geldi, ...yıllarca düşünecek zamanımız olmadı. | Open Subtitles | الأطفال جائوا بعدها و في خضم سنين، كان من الصعب أن نجد وقتاً لنفكر |
Çünkü bu sayede yeni evimizin nasıl olduğunu düşünecek bolca zamanımız oldu. Ne? | Open Subtitles | لأن هذا أعطانا الكثيـر من الوقت لنفكر كيف سيبدو منزلنا الجديد |
Ramon, olaylar çok hızlı gelişiyor, bunlar hakkında iyice düşünecek yeterli zamanımız olmadı. | Open Subtitles | الأمور تسير بسرعة لم يتسنَ لنا الوقت لنفكر جيداً -سنكون بخير |
Şimdi şunu bir düşün, Glenn. Bakalım anlaşabilecek miyiz? | Open Subtitles | والان لنفكر بهذه اللحظه يا "غلين " ونرى ما نفعله |
Bir saniye bunu düşün, Ted. | Open Subtitles | . " لنفكر بالأمر لثانية يا " تيد |
Biraz düşün, Ryan, nasıl hissediyorsun? | Open Subtitles | لنفكر فيها يارايان,كيف حالك؟ |
Peki biz dünyanın bu bölümündeki sınırları farklı düşünmek için ne yapabiliriz? | TED | ماذا نستطيع ان نفعل لنفكر في الحدود بطريقة مختلفة في ذلك الجزء من العالم ؟ |
Bir şeyleri düşünmek için kendimize vakit ayırmalıyız. | Open Subtitles | أعني, نحتاج وقتاً لأنفسنا, فضاء, لنفكر بكل تلك الأشياء |
Denizaşırı yollarda, bazı şeyler hakkında düşünmek için çok vaktimiz olurdu. | Open Subtitles | خلال رحلتنا البحريه سيكون هناك الوقت الكثير لنفكر في شؤننا |
Tamam mı? Büyük düşünmeye başlayalım. | Open Subtitles | لننسى جميع الهراء الذي كنا نفعله الليله لنفكر بشيء كبير |
Şu an Kelly'i düşünmeliyiz. | Open Subtitles | اعني لدينا كيلي لنفكر بشانه الان |
Bir Pixar filmi yapmak için gerekenleri düşünelim: Tek bir dahi, anlık bir ilham bu filmleri yaratmıyor. | TED | لنفكر للحظة بما يتطلبه إنتاج أفلام بيكسار: ما من عبقرية فردية أو ومضة إلهام تنتج تلك الأفلام. |
Şu an itibariyle, kafayı para kazanmaya yoralım. | Open Subtitles | لنفكر الآن بشأن المال |
Pekâlâ bir düsünelim. | Open Subtitles | حسناً، لنفكر بخطة |
Düşününce, biraz şekerleme fena olmaz. | Open Subtitles | هيا لنفكر في الأمر أربعونلحظةلن تكونسيئة. |
- Tamam, düşüneyim. | Open Subtitles | -حسناً, لنفكر ماذا أيضاً؟ |
Bir trampolinin yüzeyini düşünün: Yer çekimiyle eğilir ve esner. | TED | لنفكر في سطح الترامبولين: إنه يلتف و يتمدد مع الجاذبية. |