"لنقل فقط أنه" - Translation from Arabic to Turkish

    • diyelim
        
    Bir sempozyumdan sonra sarhoş olup onu eve bırakmamı istemişti diyelim biz. Open Subtitles لنقل فقط أنه ثمل بعد ندوة العام الماضي وطلب مني إيصاله للمنزل.
    diyelim ki 72 saatlik ömrün kaldığını söylediler. Open Subtitles لنقل فقط أنه قيل لك أن لديك 72 ساعة لتعيشيها.
    Zorla da olsa düşüncelerini bana kabul ettirdi diyelim. Open Subtitles لنقل فقط أنه قام بإثارة الشعور بالمسؤولية لدي
    diyelim ki eğer karşıt yaşam denklemi varsa ben buldum. Open Subtitles لنقل فقط أنه لو كانت معادلة اللاحياة موجودة، لوجدتها
    Geri dönme diye bir şey yok diyelim. Open Subtitles لنقل فقط أنه لا توجد فرصة لنعود سويا من جديد
    Üniformasını kızların pencerelerinden bakmak için kullanıyordu diyelim. Open Subtitles لنقل فقط أنه استغل الزي الرسمي للنظر من خلال نوافذ السيدات
    Asla unutmayacağınız bazı şeyler var diyelim. Open Subtitles لنقل فقط أنه هناك أشياء لا تنساها أبداً
    Şöyle diyelim, o her zaman senin ona yaptıklarını takdir etmiyor. Open Subtitles لنقل فقط أنه لا يقدر دوماً كل ما تفعله لأجله -أتعرفين ما المشكلة؟
    Hadi ve Bashar ile başlayıp Assad ile bitti diyelim... Open Subtitles "لنقل فقط أنه يبدأ بـ"بشار "وينتهي بـ"الأسد
    - Bir şey istedi diyelim işte. Open Subtitles لنقل فقط أنه أراد شيئاً ماذا أراد؟
    Sadece sürü kimse kaybetmek diyelim. Open Subtitles لنقل فقط أنه شخص لديه الكثير ليخسره
    Karen'ın yarım milyar ettiğinden emin değildi diyelim. Open Subtitles لنقل فقط أنه لا يظن أن (كارين) تستحق نصف البليون.
    Şöyle diyelim, yanlış ellerde Carrion milyonlarca insanın 4. sınıfta Bilgisayara Giriş dersi almamış olmamı dilemesine sebep olurdu. Open Subtitles حسنا، لنقل فقط أنه لو كان في الأيادي الخاطئة لجعلت (كاريون) ملايين الناس الأبرياء يتمنون أنني لم آخذ دروس عن الكمبيوتر في الصف الرابع

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more