Uruguay'daki bir ev sahibiyle kalan bir konuğumuz vardı ve kalp krizi yaşadı. | TED | كان لدينا ضيف أقام مع مضيف في أوروغواي، وقال أنه تعرض لنوبة قلبية. |
Doktor dedi ki, küçük bir kalp krizi geçirmişsin ama düzelecekmişsin. | Open Subtitles | إسمع، الطّبيب قال أنّك تعرّضت لنوبة قلبية خفيفة، ولكنك ستكون بخير. |
Bana biraz durumdan bahsedin. Ping bayanın kedisi. Kurtarılmış. Yaşlı bir adamla yaşıyormuş. Birgün adam elektrik süpürgesiyle temizlerken kalp krizi geçirmiş ve vefat etmiş. | TED | بينغ هو اسم قطتها، وكانت مُنقذَة. كانت تقيم مع رجل مسن، كان الرجل يكنس في أحد الأيام، وتعرض لنوبة قلبية ولقى نحبه. |
Sanki resim yaparken nöbet geçirmiş bir adamın çizdiği bir şeye benziyor. | Open Subtitles | كلها تبدو وكأن الرجل الذي كان يرسمها تعرض لنوبة |
Tankın içindeyken kriz geçirmiş olmalı... kriz sırasında dudağını ısırmış olmalı. | Open Subtitles | لا بد انه تعرض لنوبة بينما كان في المستوعب. وعض شفتيه بينما كان متشنجا أنها بالتأكيد حالة جسدية. |
Her şeyden şüphelenen biri gibi davranmak istemem ama Panik atağa sebep olacak bir şey göremiyorum, ya sen? | Open Subtitles | لا أريد أن أكون شَكُوكاً لكني لا أرى أي شيء من الممكن أن يكون قد سبّبَ لنوبة الذعر، صحيح؟ |
Unutma, o bir yabancı. Yani kendini sinir krizi hatta bayılmaya hazırlasan iyi olur. | Open Subtitles | ضع فى اعتبارك أنها أجنبية ، و جهز نفسك لهيستيريا أو حتى لنوبة اٍغماء |
Memur bey, Tanrı'ya şükür bizi buldunuz. Kocam kalp krizi geçiriyor. | Open Subtitles | أوه، أيها الضابط، الحمد لله أنك وَجدتَنا كما ترى، زوجي تعرض لنوبة قلبية |
Arkadaşınız iyi. Kalp krizi geçirmedi. Birazdan orada olacağım. | Open Subtitles | صديقك بخير، لم يتعرّض لنوبة قلبية، سأدخل له خلال دقائق |
Film izlerken astım krizi tutmuş. | Open Subtitles | على مايبدو أنه تعرض لنوبة ربو بينما كان يشاهد فيلم |
Kadının havuz temizleyicisiyle işi pişirdiğini görünce kalp krizi geçirmiş. | Open Subtitles | يتعرض لنوبة قلبية عندما يراها تقوم بالأشياء البذيئة مع رجل تنظيف المسبح |
Kalp krizi geçiriyor. Dört miligram morfin ver. | Open Subtitles | إنها تتعرض لنوبة قلبية أعطها جرعة من المورفين |
- Daha yeni kalp krizi geçirdin. - Hep kalıtımsal şeyler bunlar. | Open Subtitles | للتو تعرضت لنوبة قلبيه أيه هذا كلها من الوراثه |
Hemmings kalp krizi geçirdi. Şu an Aziz Mary hastanesinde. | Open Subtitles | .هيمنجز تعرض لنوبة قلبية إنه فى مستشفى شارع مارى |
Kırk saniye ve bir kalp krizi, değil mi? | Open Subtitles | سوف يتعرض لنوبة قلبية خلال 40 ثانية وفقًا للمفكرة |
Dün 23 kalp krizi daha mı oldu? | Open Subtitles | أهناك 23 ضحية لنوبة قلبية ليلة البارحة أيضاً؟ |
Vardiyamın bitmesinden 10 dakika önce hasta nöbet geçirdi. | Open Subtitles | مريض تعرض لنوبة قبل عشر دقائق من نهاية نوبة عملي |
nöbet geçirdiğinizde neler oluyor? | Open Subtitles | ماذا يحدث عندما تعرضين لنوبة منها ؟ |
Annem korktuğum gibi bir kriz daha geçirdi. | Open Subtitles | تعرّضت أمك لنوبة قلبية أخرى تماماً كما كنت أخشى |
Panik atağına cevabını bulacaksın ben de kuyruğumu geri alacağım. | Open Subtitles | سوف تجد الجواب لنوبة ذعرك وانا ساحصل على ذيلي مجدداً |
Kalp krizinden beri kalbimi formda tutmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب على الحفاظ على قلبى منذ تعرضى لنوبة قلبية |
Sakinleşebilseydim, Panik atak geçirmezdim zaten. O yüzden buna Panik atak diyorlar. | Open Subtitles | لو كنت أستطيع أن أهدأ لتمنيت أن أتعرض لنوبة جامحة، لهذا يسمونها نوبة جامحة |
Sık aralıklarla migren krizine yakalanan hastalar beyin felci riskine daha çok açıktırlar. | Open Subtitles | المرضة بحالات الشقيقة المتكررة معرضين لنوبة دماغية |
Carlson Emniyet Müdürlüğü'nden genç cinayetleri çılgınlığındaki şok edici yeni bir gelişme ile canlı yayındayız. | Open Subtitles | ونحن على الهواء بمسرح الأحداث في إدارة شرطة (كارلسون) مع التطورات الجديدة المروعة لنوبة جرائم المراهقين |