"لن أتصل" - Translation from Arabic to Turkish

    • aramayacağım
        
    • aramam
        
    • aramıyorum
        
    • çağırmayacağım
        
    • haber vermeyeceğim
        
    • falan çağırmıyorum
        
    • iletişim kurmayacağım
        
    Hastaneyi aramayacağım çünkü ararsam biliyorum ki, dersini almamış olacaksın. Open Subtitles أنا لن أتصل بالمستشفى لأنك لن تتعلم أي شيء إذا فعلت
    Ama bilmeni istiyorum ki, eğer o kapıdan çıkıp gidersem Ken, bir daha aramayacağım. Open Subtitles ولكن أريدك أن تعرف .. أنني إن خرجت من ذلك الباب كين, أنا لن أتصل بك بعدها
    Hiç aramayacağım zaten. Bir şey olma olasılığı ne ki? Sıfır. Open Subtitles لن أتصل أبداً احتمالات التعرض لضرر منعدمة
    İstediğin buysa bir daha seni aramam. Open Subtitles أنا لن أتصل بك ثانية إذا كان ذلك ما تريدي
    Onun iyi olduğunu öğrenmeden oteli aramam. Open Subtitles لا، أريد معرفة إن كان بخير الآن و إلا لن أتصل بأحد
    - Polisleri aramıyorum, sadece ondan araba anahtarlarını istiyorum. Open Subtitles أنا لن أتصل بالشرطه أنا فقط أسأله أن يعطينى مفاتيح سيارته
    Arkamdan kötü konuşsun istemiyorum o yüzden onu bir daha aramayacağım. Open Subtitles حسناً ، لا أرغب في أن أظهر بالرجل السيئ لذا لن أتصل بها مجدداً
    Seni partiye sokmak için eski kız arkadaşımı aramayacağım. Open Subtitles لن أتصل بخليلتي السابقة لكي أُدخلكَ إلى حفلة
    Doğal afet olmadığı sürece seni aramayacağım, hatta belki o zaman bile aramam. Open Subtitles لن أتصل بك إلا إن حدثت كارثة طبيعية عندها قد لاأتصل بك حتى, حسناً؟
    Avukatımı veya barmenimi aramayacağım. Open Subtitles لن أتصل بالمحامى أو بساقى الحانة
    Onu ben aramayacağım. Bu, meseleyi karıştırmaktan başka işe yaramaz. Open Subtitles لن أتصل به, فهذا سيسبب ربكة في القضية
    Fakat eğer uğrarsan, seni aramayacağım, tamam mı? Open Subtitles لكن إن أتيتي هنا لن أتصل لك , حسناً ؟
    Yıllarca, haftalarca aramam. Open Subtitles أتعلمين؟ لن أتصل بك لفترة, لأسابيع
    Seni sokakta yıldız haritasından başka bir şey satarken yakalarsam LAPD'yi bile aramam. Open Subtitles لو قبضت عليك تبيع اي شيء في الشوارع غير خرائط النجوم لن أتصل حتى بشرطة " نيويورك "
    Ed Roydlick'i aramıyorum. Durumum gayet iyi. Open Subtitles لن أتصل بـ إد رويدليك، أنا أبلي جيداً.
    Ailesini aramıyorum, ve sizde aramıyorsunuz. Open Subtitles , أنا لن أتصل بوالديها و لا أنتما
    - Babanı aramıyorum. - Teşekkür ederim. Open Subtitles لن أتصل بأبيكِ - شكراً لك -
    Onları çağırmayacağım, merak etme. Elindeki camı bırak... Open Subtitles لن أتصل بهم، لا تقلق ضعالقطعةالزجاجيةجانبا...
    Lucas, polislere haber vermeyeceğim. Open Subtitles (لن أتصل بالشرطة يا (لوكاس
    İki saat önce Sloan ile seks yaptım. Başka bir kız falan çağırmıyorum. Open Subtitles طارحت الغرام مع (سلون) للتو، لن أتصل بغيرها
    Onunla iletişim kurmayacağım. Onu görmeyeceğim. Open Subtitles لن أتصل بها ولن أراها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more