"لن أتمكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • edemem
        
    • edemeyeceğim
        
    • alamayacağım
        
    • olamayacağım
        
    • yapamayacağım
        
    • Ben gidemeyeceğim
        
    • mümkün
        
    Sana artık yardım edemem. Beni duyup duymadığını bilmiyorum... ama ben... Open Subtitles لن أتمكن من مساعدتك بعد الآن لا أعلم اذا بأمكانك سماعي
    Kötülükleri yok edemem. Haklısın, yapamam. Open Subtitles انتِ محقة، لن أتمكن من إبعاد الأذى عنك لا يمكنني ذلك
    Bu gemiyi asla tamir edemeyeceğim. Open Subtitles لن أتمكن أبداً من إعادة هذه السفينة كما كانت
    Sigorta şirketleriyle yaşanan karışıklıklar nedeniyle artık ilaç tedarik edemeyeceğim. Open Subtitles بسبب المشاكل .. مع شركات التأمين .. أننى لن أتمكن من توفير الدواء مرة أخري
    "Oğluma Kung Fu saplı G.I. Joe alamayacağım." Open Subtitles "لن أتمكن من إهداء ابني لعبة بقبضة الكونج فو GI Joe
    Ona, bir erkek yerine bir kadınla beraber olduğumu söylediğimde, inanmamış gibiydi, ve bana ebeveynlerimin tepkileriyle ilgili bir çok soru sordu ve de çocuk sahibi olamayacağım için üzgün olup olmadığımı. TED عندما شرحت لها أنني مرتبطة بإمرأة بدلا من رجل، إنتابتها الشكوك، وطرحت الكثير من الأسئلة بشأن ردة فعل والدايّ وسواء إن كنت حزينة أم لا لكوني لن أتمكن أبدا من إنجاب أطفالا.
    - Bunu uzun bir süre yapamayacağım. Bu çok eğlenceliydi. Open Subtitles لن أتمكن من فعل هذا لوقت طويل إنه ممتع جداً
    Ben gidemeyeceğim, Gerrit. Open Subtitles ( لن أتمكن , ( غيريت
    Bir panel açmadan balast kontrollerini tamir edemem. Open Subtitles لن أتمكن من إصلاح لوحة التحكًُم بالثقل مالم نزيح اللوح أولاً
    Bu çantanın üstüne bir şey dökülürse, iade edemem. Open Subtitles ،لو تلطخت هذه الحقيبة لن أتمكن من إعادتها
    Şunu söylemezsem rahat edemem: Open Subtitles لن أتمكن من النوم الليلة قبل أن أقول هذا
    Beni habersiz bırakırsanız size yardım edemem ve birbirimize yardım etmemiz gerekiyor. Open Subtitles لكن إذا أبقيتموني في الظلام هكذا ، لن أتمكن من مُساعدتكم ومن المُفترض علينا مُساعدة بعضنا البعض ، أليس كذلك ؟
    benden girmemi isteme itiraz da edemem Open Subtitles لا تطلب مني الدخول لن أتمكن من الرفض
    Bu adamlarla tek başıma baş edemem. Open Subtitles لن أتمكن من التعامل مع هؤلاء بمفردي
    Aslında şunu aradan çıkarmadan rahat edemeyeceğim. Open Subtitles اتعرف ماذا؟ لن أتمكن من الاسترخاء حتى أزيل هذا من طريقي
    Büyükbabanın eşyalarını toplanmasına yardım edemeyeceğim. Peki. Open Subtitles لا, لن أتمكن من مساعدتك بحزم الجد كالأمتعة
    Birkaç hafta sonra seyahat edemeyeceğim. Open Subtitles بعد بضعة أسابيع لن أتمكن من السفر
    Kocama benzeyen bir bebeği asla kucağıma alamayacağım. Open Subtitles لن أتمكن من حمل طفل يشابه زوجي،
    Cerrah olamayacağım. Open Subtitles لن أتمكن من العمل كجراحة بعد الآن.
    yapamayacağım söylendi, ki bilirsiniz bu sizi gaza getiren şeydir. TED وقيل لي في ذلك الوقت أني لن أتمكن من القبام بذلك وهو الأمر الذي طالما نسمع الناس تردده وهو الشيء الذي يحفزك للقيام به.
    Ben gidemeyeceğim. Open Subtitles . لن أتمكن
    Ah! Ne acayip bir rüyaydı. Yeniden uyumam mümkün değil. Open Subtitles يا له من حلم غريب لن أتمكن من العودة إلى النوم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more